İhali kitapların sonuncusu olan Kur'an-ı Kerim, fesahat ve belegatın zirvesinde yer alan bir kelam harikasıdır. O, nazmının orijinalliği, kelime ve lafızlarının ahengi, eşsiz tertibi, büyüleyici üslubu ve kendine özgü duyulmadık anlatım tarzıyla eşsiz bir eserdir. Fatih suresinin başından Nas suresinin sonuna kadar hemen her ayetinde birtakım ince nüktelerei son derece güzel hikmetlere rastlamak mümkündür. Lafızlarının büyüleyici gücü ve taklit edilemez mükemmel üslubu ile akılları hayrete düşürmekte, gönülleri derinden etkilemektedir. Sahip olduğu bu üstün ifade kudreti ve erişilmez nazmı ile, beşeri belagatın en ilerisinde yer alan bir topluma meydan okumuş, asırlar boyu onun bu çağrısına hiç kimse cevap verememiştir. Bu durum onun bir beşer sözü değil, Allahkelamı olduğunun en açık delilidir. Kur'an'ın beyani i'cazıyla alakalı olan bu konu, asırlar boyunca İslam ulemasını, özellikle de müfessirleri meşgul etmiş, ondaki belagi sırları keşfedebilmek için alimler adeta seferber olmuşlardır. Onun birçok ayetini, fesahat ve belagat yönünden ele alarak, bu ilmin bütün inceliklerine göre değerlendirmişler, ayetlerdeki edebi nükte ve hikmetleri ortaya koymaya çalışmışlardır. Kur'an'ın daha doğru bir şekilde anlaşılabilmesi için bu çalışmaların günümüzde de sürdürülmesi elzemdir. Bunun için, özellikle Kur'an merkezli araştırma yapanlar ile ilahiyat öğrencilerinin, Kur'an-ı Kerim'in i'cazını ortaya koyma gayesiyle yeşerip filizlenen ve tefsir ilminde meyvelerini veren belagat ilmini iyi bilmeleri gerekmektedir. İşte bu eser tam da bu ihtiyaca cevap vermek ve bir nebze de olsa Kur'an'ı anlamaya yönelik çalışmalara katkıda bulunmak amacıyla kaleme alınmıştır.
İhali kitapların sonuncusu olan Kur'an-ı Kerim, fesahat ve belegatın zirvesinde yer alan bir kelam harikasıdır. O, nazmının orijinalliği, kelime ve lafızlarının ahengi, eşsiz tertibi, büyüleyici üslubu ve kendine özgü duyulmadık anlatım tarzıyla eşsiz bir eserdir. Fatih suresinin başından Nas suresinin sonuna kadar hemen her ayetinde birtakım ince nüktelerei son derece güzel hikmetlere rastlamak mümkündür. Lafızlarının büyüleyici gücü ve taklit edilemez mükemmel üslubu ile akılları hayrete düşürmekte, gönülleri derinden etkilemektedir. Sahip olduğu bu üstün ifade kudreti ve erişilmez nazmı ile, beşeri belagatın en ilerisinde yer alan bir topluma meydan okumuş, asırlar boyu onun bu çağrısına hiç kimse cevap verememiştir. Bu durum onun bir beşer sözü değil, Allahkelamı olduğunun en açık delilidir. Kur'an'ın beyani i'cazıyla alakalı olan bu konu, asırlar boyunca İslam ulemasını, özellikle de müfessirleri meşgul etmiş, ondaki belagi sırları keşfedebilmek için alimler adeta seferber olmuşlardır. Onun birçok ayetini, fesahat ve belagat yönünden ele alarak, bu ilmin bütün inceliklerine göre değerlendirmişler, ayetlerdeki edebi nükte ve hikmetleri ortaya koymaya çalışmışlardır. Kur'an'ın daha doğru bir şekilde anlaşılabilmesi için bu çalışmaların günümüzde de sürdürülmesi elzemdir. Bunun için, özellikle Kur'an merkezli araştırma yapanlar ile ilahiyat öğrencilerinin, Kur'an-ı Kerim'in i'cazını ortaya koyma gayesiyle yeşerip filizlenen ve tefsir ilminde meyvelerini veren belagat ilmini iyi bilmeleri gerekmektedir. İşte bu eser tam da bu ihtiyaca cevap vermek ve bir nebze de olsa Kur'an'ı anlamaya yönelik çalışmalara katkıda bulunmak amacıyla kaleme alınmıştır.