Anlıyorum Ama Konuşamıyorum

Stok Kodu:
9789750517914
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
287
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-08
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%30 indirimli
235,00TL
164,50TL
Taksitli fiyat: 9 x 20,11TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9789750517914
967333
Anlıyorum Ama Konuşamıyorum
Anlıyorum Ama Konuşamıyorum
164.50

“Aaa sen Kürt müsün, Kürtlere hiç benzemiyorsun'lar başladı. Neden? Güzelim diye mi? Kaşlarımı falan alıyorum diye mi? Nasıl olmam gerekiyor ki... Bir gün kantinde bir çocuk ‘Tuncelili misin hakikaten?' deyip eliyle makineli tüfek kullanır gibi ‘dşın dşın' sesleri çıkartmıştı.”

“Babam Türk olduğu için bizim evde Kürtçe hiç konuşulmadı, kiminle konuşacaktı ki annem? O yüzden benim için Kürtçe gizli saklının dili biraz. (...) onlar her Kürtçe konuştuğunda benim kulağım üç kere fazla kabarıyordu.”

“Çoğu kez amcalar, teyzeler ‘Hadi oradan, neren Kürt senin? Böyle Türkçe konuşan, böyle giyinip kuşanan Kürt mü olur?' diyorlardı. Kaşımın gözümün karalığını kullanıyordum en son silah olarak, ‘Bizim oraların kızıyım vallaha!' diyordum.”

“Batı”da, büyük şehir ortamında büyüyen Kürt gençlerin kimliklerini keşfetme hikâyeleri... Kâh “Türkler” tarafından, kâh “gerçek Kürtler” tarafından yadırganarak... Kendilerini türlü türlü eksikli hissedip, bir yandan da her şeye eleştirel bakarak... Kâh hüzünlü, kâh eğlenceli, kâh içine kapanmaya iten, öfkelendiren, kâh öğretici, olgunlaştırıcı bir kendini bulma tecrübesi... Alev Karaduman, birçok hikâyeyi, gözlemlerine ve kendi arayışına katarak, heyecanla, hevesle anlatıyor.

Gülten Kaya'nın önsözüyle...

“Aaa sen Kürt müsün, Kürtlere hiç benzemiyorsun'lar başladı. Neden? Güzelim diye mi? Kaşlarımı falan alıyorum diye mi? Nasıl olmam gerekiyor ki... Bir gün kantinde bir çocuk ‘Tuncelili misin hakikaten?' deyip eliyle makineli tüfek kullanır gibi ‘dşın dşın' sesleri çıkartmıştı.”

“Babam Türk olduğu için bizim evde Kürtçe hiç konuşulmadı, kiminle konuşacaktı ki annem? O yüzden benim için Kürtçe gizli saklının dili biraz. (...) onlar her Kürtçe konuştuğunda benim kulağım üç kere fazla kabarıyordu.”

“Çoğu kez amcalar, teyzeler ‘Hadi oradan, neren Kürt senin? Böyle Türkçe konuşan, böyle giyinip kuşanan Kürt mü olur?' diyorlardı. Kaşımın gözümün karalığını kullanıyordum en son silah olarak, ‘Bizim oraların kızıyım vallaha!' diyordum.”

“Batı”da, büyük şehir ortamında büyüyen Kürt gençlerin kimliklerini keşfetme hikâyeleri... Kâh “Türkler” tarafından, kâh “gerçek Kürtler” tarafından yadırganarak... Kendilerini türlü türlü eksikli hissedip, bir yandan da her şeye eleştirel bakarak... Kâh hüzünlü, kâh eğlenceli, kâh içine kapanmaya iten, öfkelendiren, kâh öğretici, olgunlaştırıcı bir kendini bulma tecrübesi... Alev Karaduman, birçok hikâyeyi, gözlemlerine ve kendi arayışına katarak, heyecanla, hevesle anlatıyor.

Gülten Kaya'nın önsözüyle...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat