“Bütün bu hengâmenin nedeninin kendisi olmadığını anladığında
vurulmadığını da anladı. Duyduğu patlama başka bir şeydi. Ani bir refleksle
fırlayıp kapıyı açtı, bodrum kattaki dairesinden çıkarak merdivenlerden yukarı,
apartmanın giriş kapısına doğru basamakları üçer beşer atlayarak koştu.
Şehrin her zaman işlek bu eski fakat modern alışveriş caddesinin orta yerinde
biriken kalabalık yüzünden trafik tamamıyla durmuştu. Garip bir önseziyle
kalabalığı yara yara ilerlediğinde gördü onu.
Hafifçe dalgalı, uzun kumral saçları asfalta yayılmış,
öylece yüzükoyun yatarken…
Daha dün gece ölmesini dilemişti onun, sırf yakışıklı diye. Ölmüştü işte, hem de
kendisinin ölümden dönmesine vesile olarak. Siren sesleri, ‘Acele edin belki
yaşıyordur,’ çığlıkları, birbirine sarılıp ağlayan iki genç kızın görüntüsü…”
“Bütün bu hengâmenin nedeninin kendisi olmadığını anladığında
vurulmadığını da anladı. Duyduğu patlama başka bir şeydi. Ani bir refleksle
fırlayıp kapıyı açtı, bodrum kattaki dairesinden çıkarak merdivenlerden yukarı,
apartmanın giriş kapısına doğru basamakları üçer beşer atlayarak koştu.
Şehrin her zaman işlek bu eski fakat modern alışveriş caddesinin orta yerinde
biriken kalabalık yüzünden trafik tamamıyla durmuştu. Garip bir önseziyle
kalabalığı yara yara ilerlediğinde gördü onu.
Hafifçe dalgalı, uzun kumral saçları asfalta yayılmış,
öylece yüzükoyun yatarken…
Daha dün gece ölmesini dilemişti onun, sırf yakışıklı diye. Ölmüştü işte, hem de
kendisinin ölümden dönmesine vesile olarak. Siren sesleri, ‘Acele edin belki
yaşıyordur,’ çığlıkları, birbirine sarılıp ağlayan iki genç kızın görüntüsü…”