Penceresi mahalleye bakan odalarda, sedire kurulmuş, bir yandan mahalleyi kolaçan edip diğer yandan el işi yapan örme yelekli anneleri… Çoban Yıldızı'nı, Küçükayı'yı bir bakışta ayırabilen ve ağaçları kabuklarından, yapraklarından tanıyabilen çocukları… Evlatları bir yıldız misali hep orada, tepelerinde duran ama onlara artık ulaşamayacağını bilen; büyümenin diyetinin çocukluklarına uzaktan bakmak olduğunu kanıksamış yetişkinleri… Yağmuru, rüzgârı, bizim sokağı, arka mahalleyi anlatan öyküler var Hatice Cantürk'ün "Annemin Yeleği"nin ceplerinde.
Penceresi mahalleye bakan odalarda, sedire kurulmuş, bir yandan mahalleyi kolaçan edip diğer yandan el işi yapan örme yelekli anneleri… Çoban Yıldızı'nı, Küçükayı'yı bir bakışta ayırabilen ve ağaçları kabuklarından, yapraklarından tanıyabilen çocukları… Evlatları bir yıldız misali hep orada, tepelerinde duran ama onlara artık ulaşamayacağını bilen; büyümenin diyetinin çocukluklarına uzaktan bakmak olduğunu kanıksamış yetişkinleri… Yağmuru, rüzgârı, bizim sokağı, arka mahalleyi anlatan öyküler var Hatice Cantürk'ün "Annemin Yeleği"nin ceplerinde.