6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, Ticaret Hukukunun diğer alanlarında olduğu gibi anonim şirket konusunda da birçok yenilik ve değişiklikler getirmiştir. Sadece halka açık anonim şirketler açısından değil halka kapalı anonim şirketler açısından da kayıtlı sermaye sistemine geçiş imkanı benimsenmesi, paysahiplerinin ve yöneticilerin prensip olarak şirkete karşı borçlanmalarının yasaklanması, şirketin borca batık olması halinde iflastan kurtulmak amacıyla iflas erteleme kurumunun yerine konkordato talebinde bulunabilme imkanının getirilmesi, şirketin kendi paylarını iktisap ve rehin olarak kabul etmesi yasağına, esas ve çıkarılmış sermayesinin onda birini aşmayacak şekilde iktisap edebilmesine imkan tanınarak yeni ve önemli bir istisna öngörülmesi, sermaye artırım kararlarının üç ay içinde tescil edilmemesi halinde geçersiz kılınması, yeni çıkarılacak tahvillerin vb. borçlanma araçlarının alacaklılarını şirketin paysahiplerine dönüşmelerini amaçlayan ve bu yolla şirkete sermaye sağlayan yani, finansmana yardımcı olan ve çalışanlar için pay senedi çıkarılmasına olanak veren bir sermaye artırım yöntemi olan şarta bağlı sermaye artırımı imkanının getirilmesi, pay senetlerinin devrinin kısıtlanması; yani bağlam rejiminin borsa dikkate alınarak yeniden oluşturulması, haklı nedenlerin varlı halinde bir takım şartlarla paysahibinin ortaktan çıkması, çıkarılması veya şirketin feshi imkanlarının tanınması, ek tasfiye ve tasfiyeden dönme kurumunun getirilmesi, 1956 tarihli Türk Ticaret Kanunu’nda kollektif şirketlerin tasfiyesine ilişkin hükümlere atıf yapılmak suretiyle dağınık bir şekilde düzenlenen anonim şirketin tasfiyesinin anonim şirketin sorma erme ve tasfiyesini düzenleyen Türk Ticaret Kanununun onuncu bölümünde derli toplu bir düzenlemeye kavuşturulması, bu çalışmamız açısından getirilen yeni düzenlemelerden bir kısmıdır.
Bu çalışmada pay ve pay sahipliği, esas sözleşmenin değiştirilmesi, sermayenin artırılması ve azaltılması, yedek akçeler ve kar payı dağıtımı, sona erme ve tasfiye hükümleri doktrin ve yargı kararları ışığında ele alınarak tüm yönleriyle incelenmiş ve ortaya çıkan problemlere çözümler getirilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, Ticaret Hukukunun diğer alanlarında olduğu gibi anonim şirket konusunda da birçok yenilik ve değişiklikler getirmiştir. Sadece halka açık anonim şirketler açısından değil halka kapalı anonim şirketler açısından da kayıtlı sermaye sistemine geçiş imkanı benimsenmesi, paysahiplerinin ve yöneticilerin prensip olarak şirkete karşı borçlanmalarının yasaklanması, şirketin borca batık olması halinde iflastan kurtulmak amacıyla iflas erteleme kurumunun yerine konkordato talebinde bulunabilme imkanının getirilmesi, şirketin kendi paylarını iktisap ve rehin olarak kabul etmesi yasağına, esas ve çıkarılmış sermayesinin onda birini aşmayacak şekilde iktisap edebilmesine imkan tanınarak yeni ve önemli bir istisna öngörülmesi, sermaye artırım kararlarının üç ay içinde tescil edilmemesi halinde geçersiz kılınması, yeni çıkarılacak tahvillerin vb. borçlanma araçlarının alacaklılarını şirketin paysahiplerine dönüşmelerini amaçlayan ve bu yolla şirkete sermaye sağlayan yani, finansmana yardımcı olan ve çalışanlar için pay senedi çıkarılmasına olanak veren bir sermaye artırım yöntemi olan şarta bağlı sermaye artırımı imkanının getirilmesi, pay senetlerinin devrinin kısıtlanması; yani bağlam rejiminin borsa dikkate alınarak yeniden oluşturulması, haklı nedenlerin varlı halinde bir takım şartlarla paysahibinin ortaktan çıkması, çıkarılması veya şirketin feshi imkanlarının tanınması, ek tasfiye ve tasfiyeden dönme kurumunun getirilmesi, 1956 tarihli Türk Ticaret Kanunu’nda kollektif şirketlerin tasfiyesine ilişkin hükümlere atıf yapılmak suretiyle dağınık bir şekilde düzenlenen anonim şirketin tasfiyesinin anonim şirketin sorma erme ve tasfiyesini düzenleyen Türk Ticaret Kanununun onuncu bölümünde derli toplu bir düzenlemeye kavuşturulması, bu çalışmamız açısından getirilen yeni düzenlemelerden bir kısmıdır.
Bu çalışmada pay ve pay sahipliği, esas sözleşmenin değiştirilmesi, sermayenin artırılması ve azaltılması, yedek akçeler ve kar payı dağıtımı, sona erme ve tasfiye hükümleri doktrin ve yargı kararları ışığında ele alınarak tüm yönleriyle incelenmiş ve ortaya çıkan problemlere çözümler getirilmiştir.