Türk hukukunda yeni bir düzenleme olan iç yönerge hazırlanması konusu esasen kaynak İsviçre Borçlar Kanunu esas alınmak sureti ile 6102 Sayılı TTK ile Türk hukuk sistemine aktarılmıştır. Kitapta; yönetim kurulu, yönetim ve temsilin devri konuları, iç yönergenin hazırlanması, iç yönergenin içeriği, iç yönerge hazırlanması için gerekli yasal şartlar ile ilgili olarak detaylı bilgiler bulunmaktadır. TTK m. 367 anlamında geçerli bir iç yönergenin hazırlanması şirketlerin yönetim organizasyonuna önemli katkılar sağlamaktadır. Bu itibarla iç yönergenin hazırlanması neticesinde şirketin yönetim yapısının belirli bir sistem içerisinde bulunmasının sağlanması, şirket içi raporlama düzeni oluşturulması, şirketin yönetim organizasyonunda bulunan kişilerin görev ve yetkilerinin netleştirilmesi ve şirketin ihtiyaç duyması durumunda yönetim ve temsil konularında yetki devri gerçekleştirmesini sağlaması açısından önem arz etmektedir. İç yönergenin düzenlenmesi sonucunda yönetim ve temsil yetkilerinin devredilmesinin en önemli sonuçlarından bir tanesi olan sorumluluğun devri konusu da kitapta değerlendirilmiştir. Kitapta yer alan ilgili konu başlıkları yorumlanırken, bağlantılı olan güncel Yargıtay kararlarına yer verilmiştir. Kitabın son bölümünde ise taslak iç yönerge örneğine yer verilerek, teorik bilgilere ilaveten iç yönerge uygulamasına yönelik bilgi de sunulmuştur.
Türk hukukunda yeni bir düzenleme olan iç yönerge hazırlanması konusu esasen kaynak İsviçre Borçlar Kanunu esas alınmak sureti ile 6102 Sayılı TTK ile Türk hukuk sistemine aktarılmıştır. Kitapta; yönetim kurulu, yönetim ve temsilin devri konuları, iç yönergenin hazırlanması, iç yönergenin içeriği, iç yönerge hazırlanması için gerekli yasal şartlar ile ilgili olarak detaylı bilgiler bulunmaktadır. TTK m. 367 anlamında geçerli bir iç yönergenin hazırlanması şirketlerin yönetim organizasyonuna önemli katkılar sağlamaktadır. Bu itibarla iç yönergenin hazırlanması neticesinde şirketin yönetim yapısının belirli bir sistem içerisinde bulunmasının sağlanması, şirket içi raporlama düzeni oluşturulması, şirketin yönetim organizasyonunda bulunan kişilerin görev ve yetkilerinin netleştirilmesi ve şirketin ihtiyaç duyması durumunda yönetim ve temsil konularında yetki devri gerçekleştirmesini sağlaması açısından önem arz etmektedir. İç yönergenin düzenlenmesi sonucunda yönetim ve temsil yetkilerinin devredilmesinin en önemli sonuçlarından bir tanesi olan sorumluluğun devri konusu da kitapta değerlendirilmiştir. Kitapta yer alan ilgili konu başlıkları yorumlanırken, bağlantılı olan güncel Yargıtay kararlarına yer verilmiştir. Kitabın son bölümünde ise taslak iç yönerge örneğine yer verilerek, teorik bilgilere ilaveten iç yönerge uygulamasına yönelik bilgi de sunulmuştur.