Rhetorica, Antikçağ’da geniş anlamıyla, ‘dili ikna edecek biçimde kullanma sanatı’ olarak bilinir. Bunun yanı sıra rhetorica, öncelikle, belli bir konuşma eğitimi alındıktan sonra, siyasal alanda, mahkemelerde ve çeşitli törenlerde dinleyicileri herhangi bir konuda ikna etmek için yöntemli konuşma sanatıdır; ikincil olarak, edebiyatın tüm alanlarında (tarih, felsefe, şiir gibi) kullanılan söz sanatları dizgesidir. Temel olarak Roma’da rhetorica (retorik) eğitimi ve bu eğitimin Roma tarihi içinde geçirdiği değişim aşamalarını konu alan bu çalışmanın amacı, Eski Yunan’da doğup gelişen ve Antikçağ’ın, felsefeden sonra ikinci büyük zihinsel öğretisi olan rhetorica’nın Roma’nın toplumsal ve düşünsel dünyasının biçimlenmesinde ne derece önemli bir etken olduğunu göstermektedir. Cicero’nun İ.Ö. 55 yılında kaleme aldığı, 3 kitaptan oluşan Dè Oratore adlı yapıtı ve Quintilianus’un İ.S. 88 yılında yazdığı, 12 kitaptan oluşan ve rhetorica eğitiminin bu ayrıntılarını içeren Institutio Oratoria adlı yapıtı bu incelemenin temel dokusunu oluşturmaktadır.
Rhetorica, Antikçağ’da geniş anlamıyla, ‘dili ikna edecek biçimde kullanma sanatı’ olarak bilinir. Bunun yanı sıra rhetorica, öncelikle, belli bir konuşma eğitimi alındıktan sonra, siyasal alanda, mahkemelerde ve çeşitli törenlerde dinleyicileri herhangi bir konuda ikna etmek için yöntemli konuşma sanatıdır; ikincil olarak, edebiyatın tüm alanlarında (tarih, felsefe, şiir gibi) kullanılan söz sanatları dizgesidir. Temel olarak Roma’da rhetorica (retorik) eğitimi ve bu eğitimin Roma tarihi içinde geçirdiği değişim aşamalarını konu alan bu çalışmanın amacı, Eski Yunan’da doğup gelişen ve Antikçağ’ın, felsefeden sonra ikinci büyük zihinsel öğretisi olan rhetorica’nın Roma’nın toplumsal ve düşünsel dünyasının biçimlenmesinde ne derece önemli bir etken olduğunu göstermektedir. Cicero’nun İ.Ö. 55 yılında kaleme aldığı, 3 kitaptan oluşan Dè Oratore adlı yapıtı ve Quintilianus’un İ.S. 88 yılında yazdığı, 12 kitaptan oluşan ve rhetorica eğitiminin bu ayrıntılarını içeren Institutio Oratoria adlı yapıtı bu incelemenin temel dokusunu oluşturmaktadır.