Büyük tarihçi Johan Huizinga, insanı "homo ludens" (oyun oynayan insan) olarak tanımlar. Hatta daha da ileri giderek, oyunun kültürden daha eski olduğunu iddia eder. İnsanın olduğu yerde oyun da vardır. Oyunlar tarih boyunca toplumsal hayatın içinde önemli yer tutmuştur. İnsanların bir araya gelip sosyalleşmesinde rol oynadığı gibi ne tür oyunların hangi kurallarla oynandığı toplumsal ilişkilerin bir aynası gibidir. Bu kitap, Eski Yunan ve Roma toplumlarındaki gündelik hayata, eğlence kültürüne, sosyalleşme yapılarına oyunların ve oyuncakların penceresinden bakmayı hedefliyor. Çalışmanın amacı söz konusu toplumlarda oyunların işlevini ve ne denli önemli bir yeri olduğunu gösterebilmektir. Arkeolojik bulgular ve antik yazın, Eski Yunan ve Roma'da oyun oynamanın hem çocuklar hem de yetişkinler arasında çok yaygın olduğunu göstermektedir. Gerçekten de bu toplumlarda çok sayıda ve çeşitte oyun, oyuncak ve oyun aracı bulunduğunu biliyoruz. Bu kitapta da antik dünyada oynanan başlıca oyunlar ve oyuncaklar kapsamlı bir şekilde incelenmeye çalışılmıştır. Hangi oyunlar, hangi araçlarla, hangi kurallar çerçevesinde ve nerede oynanıyordu? Ne tür oyuncaklar yaygın olarak kullanılıyordu? Toplumlar arasındaki kültürel sürekliliği anlamak adına, Eski Yunan ve Roma'da oynanan oyunlarla günümüz oyunları arasında ne tür devamlılıkların vardır? Oyun ve oyuncaklar konusunda Türkiye'de arkeoloji yazınında var olduğunu düşündüğümüz bir boşluğu doldurmayı da amaçladık. Bu çalışmanın kazılarda ele geçirilen ve müzelerde sergilenmekte olan oyun araçlarının ve oyuncakların tanımlanmasında bir başvuru kaynağı olmasını umut ediyoruz. Bu çalışma Salkım Selvi-Bener'in İstanbul Üniversitesi Klasik Arkeoloji Bölümünde 2008'de tamamladığı yüksek lisans tezinin kitaplaştırılmış halidir. Yazar, aynı üniversitenin Eskiçağ Tarihi Bölümü'nde doktora öğrencisidir.
Büyük tarihçi Johan Huizinga, insanı "homo ludens" (oyun oynayan insan) olarak tanımlar. Hatta daha da ileri giderek, oyunun kültürden daha eski olduğunu iddia eder. İnsanın olduğu yerde oyun da vardır. Oyunlar tarih boyunca toplumsal hayatın içinde önemli yer tutmuştur. İnsanların bir araya gelip sosyalleşmesinde rol oynadığı gibi ne tür oyunların hangi kurallarla oynandığı toplumsal ilişkilerin bir aynası gibidir. Bu kitap, Eski Yunan ve Roma toplumlarındaki gündelik hayata, eğlence kültürüne, sosyalleşme yapılarına oyunların ve oyuncakların penceresinden bakmayı hedefliyor. Çalışmanın amacı söz konusu toplumlarda oyunların işlevini ve ne denli önemli bir yeri olduğunu gösterebilmektir. Arkeolojik bulgular ve antik yazın, Eski Yunan ve Roma'da oyun oynamanın hem çocuklar hem de yetişkinler arasında çok yaygın olduğunu göstermektedir. Gerçekten de bu toplumlarda çok sayıda ve çeşitte oyun, oyuncak ve oyun aracı bulunduğunu biliyoruz. Bu kitapta da antik dünyada oynanan başlıca oyunlar ve oyuncaklar kapsamlı bir şekilde incelenmeye çalışılmıştır. Hangi oyunlar, hangi araçlarla, hangi kurallar çerçevesinde ve nerede oynanıyordu? Ne tür oyuncaklar yaygın olarak kullanılıyordu? Toplumlar arasındaki kültürel sürekliliği anlamak adına, Eski Yunan ve Roma'da oynanan oyunlarla günümüz oyunları arasında ne tür devamlılıkların vardır? Oyun ve oyuncaklar konusunda Türkiye'de arkeoloji yazınında var olduğunu düşündüğümüz bir boşluğu doldurmayı da amaçladık. Bu çalışmanın kazılarda ele geçirilen ve müzelerde sergilenmekte olan oyun araçlarının ve oyuncakların tanımlanmasında bir başvuru kaynağı olmasını umut ediyoruz. Bu çalışma Salkım Selvi-Bener'in İstanbul Üniversitesi Klasik Arkeoloji Bölümünde 2008'de tamamladığı yüksek lisans tezinin kitaplaştırılmış halidir. Yazar, aynı üniversitenin Eskiçağ Tarihi Bölümü'nde doktora öğrencisidir.