Araba Sevdası, Recaizade Mahmud Ekrem'in sosyal sınıfının yaşayış ve düşüncesinin ideolojik, varoluşsal, psikolojik yönlerini başarıyla yansıtan bir romandır. Araba Sevdası Osmanlı modernleşme sürecinin edebiyata en özgün yansımalarından birisidir. Modernleşmenin insan ile eşya arasındaki ilişkiyi ideolojik düzenleme mahareti anlatılmıştır. Mahmud Ekrem, araba simgesi üzerinden Osmanlı devletinin ve İstanbul'da halkın Batı kültürünü tanımaya başlayarak çıktığı modernleşme serüvenine odaklanmaktadır.
Romanın izleği, aşkın işlenişi, Bihruz ve Periveş Hanım tiplemeleri Cumhuriyet dönemi edebiyat ve sinemasında da sıklıkla yeniden üretilmiştir. Romanın sorunsalı, Ekrem'in eserini kaleme aldığı dönemden Cumhuriyet yıllarına değin “Batılılaşma” ve “Yanlış Batılılaşma” tartışmalarının dönemin global iktisadi, siyasi, felsefi vs veçhelerinden yoksun, salt kültürelci ideolojik eleştiri kalıpları haline gelmiştir.
Ekrem, arabayı bir ideolojik simge, kendi kültürel, dilsel, gündelik hayat pratiğini üreten bir vasıta olarak kullanmıştır. Arabanın bu kullanım biçimi Rus edebiyatında örneğin Viktor Shklovsky'in araba ve hız üzerine vurgusunda da karşımıza çıkmaktadır.
Edebiyatımızın ilk realist romanı ve bilinç akışı tekniğinin ilk kullanıldığı bu mihenk taşı eseri okurlarımıza sunuyoruz.
Araba Sevdası, Recaizade Mahmud Ekrem'in sosyal sınıfının yaşayış ve düşüncesinin ideolojik, varoluşsal, psikolojik yönlerini başarıyla yansıtan bir romandır. Araba Sevdası Osmanlı modernleşme sürecinin edebiyata en özgün yansımalarından birisidir. Modernleşmenin insan ile eşya arasındaki ilişkiyi ideolojik düzenleme mahareti anlatılmıştır. Mahmud Ekrem, araba simgesi üzerinden Osmanlı devletinin ve İstanbul'da halkın Batı kültürünü tanımaya başlayarak çıktığı modernleşme serüvenine odaklanmaktadır.
Romanın izleği, aşkın işlenişi, Bihruz ve Periveş Hanım tiplemeleri Cumhuriyet dönemi edebiyat ve sinemasında da sıklıkla yeniden üretilmiştir. Romanın sorunsalı, Ekrem'in eserini kaleme aldığı dönemden Cumhuriyet yıllarına değin “Batılılaşma” ve “Yanlış Batılılaşma” tartışmalarının dönemin global iktisadi, siyasi, felsefi vs veçhelerinden yoksun, salt kültürelci ideolojik eleştiri kalıpları haline gelmiştir.
Ekrem, arabayı bir ideolojik simge, kendi kültürel, dilsel, gündelik hayat pratiğini üreten bir vasıta olarak kullanmıştır. Arabanın bu kullanım biçimi Rus edebiyatında örneğin Viktor Shklovsky'in araba ve hız üzerine vurgusunda da karşımıza çıkmaktadır.
Edebiyatımızın ilk realist romanı ve bilinç akışı tekniğinin ilk kullanıldığı bu mihenk taşı eseri okurlarımıza sunuyoruz.