Araf Dağı’nın Ötesi, Anadolu’nun zorlu yaşam koşullarıyla İstanbul’un sert atmosferi arasında sıkışan bir ailenin dokunaklı hikâyesini anlatıyor. Baba Ulaş ve oğlu Doğu’nun, hayatın acımasız şartlarına karşı verdikleri mücadele, güçlü aile bağları ve toplumun derin yaraları üzerine bir içsel yolculuk sunuyor. Kapitalist düzenin zorluklarıyla boğuşan bu aile, okuru Anadolu’nun en ücra köşesinden alıp büyük şehirlerin sert dünyasına taşıyor. Kapitalizm, adaletsizlik ve direnç temaları üzerinden ilerleyen bu eser, hem bireysel hem de toplumsal belleğin bir yansımasını sunarken, insan ruhunun dayanıklılığına dair güçlü bir portre çiziyor.
Araf Dağı’nın Ötesi, Anadolu’nun zorlu yaşam koşullarıyla İstanbul’un sert atmosferi arasında sıkışan bir ailenin dokunaklı hikâyesini anlatıyor. Baba Ulaş ve oğlu Doğu’nun, hayatın acımasız şartlarına karşı verdikleri mücadele, güçlü aile bağları ve toplumun derin yaraları üzerine bir içsel yolculuk sunuyor. Kapitalist düzenin zorluklarıyla boğuşan bu aile, okuru Anadolu’nun en ücra köşesinden alıp büyük şehirlerin sert dünyasına taşıyor. Kapitalizm, adaletsizlik ve direnç temaları üzerinden ilerleyen bu eser, hem bireysel hem de toplumsal belleğin bir yansımasını sunarken, insan ruhunun dayanıklılığına dair güçlü bir portre çiziyor.