“Biliyorum Arife Almancıların kızlarının seninle nasıl alay ettiğini; garibanlığını, fakirliğini nasıl yüzüne vurduklarını biliyorum. Almaz mıydım kızım sana en güzel elbiseleri? Yok işte! Elde yok avuçta yok… Bu dünyada bize bir şey yok!”
Arife! Kaderi üstündeki kıyafetler kadar yamalı Arife... Her çocuk gibi değildi hayalleri. Daha sahiciydi bu hayaller, daha zordu bunları gerçekleştirmek onun için. Peki, söz sırası kadere geldiğinde bahtı ona ne söyleyecekti?
Harun Bicil kader kavramını Arife karakteri üzerinden yeniden tanımlıyor. Arife'nin Rüyası'nı okuduktan sonra düşünün, siz hangi rüyayı görüyorsunuz?
“Biliyorum Arife Almancıların kızlarının seninle nasıl alay ettiğini; garibanlığını, fakirliğini nasıl yüzüne vurduklarını biliyorum. Almaz mıydım kızım sana en güzel elbiseleri? Yok işte! Elde yok avuçta yok… Bu dünyada bize bir şey yok!”
Arife! Kaderi üstündeki kıyafetler kadar yamalı Arife... Her çocuk gibi değildi hayalleri. Daha sahiciydi bu hayaller, daha zordu bunları gerçekleştirmek onun için. Peki, söz sırası kadere geldiğinde bahtı ona ne söyleyecekti?
Harun Bicil kader kavramını Arife karakteri üzerinden yeniden tanımlıyor. Arife'nin Rüyası'nı okuduktan sonra düşünün, siz hangi rüyayı görüyorsunuz?