Arka Bahçe

Stok Kodu:
9786057055798
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
272
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-06
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%22 indirimli
180,00TL
140,40TL
Taksitli fiyat: 9 x 17,16TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786057055798
1250071
Arka Bahçe
Arka Bahçe
140.40

“Başı omuzlarının arasına çöktü. Metin’in duvarında asılı “en dip noktamız” dediği fotoğraf düştü aklına. O fotoğraftaki esir Türk subayı gibi hissediyordu kendini. “Ben de en dip noktadayım,” dedi kendi kendine. Bakışlarını sapladığı yere, rüzgâr bir çınar yaprağını sürükledi. Gözü kaydı yaprağa. Rüzgâr bir kez daha esince, nazlı nazlı ayaklarının dibine savruldu. Çınar yaprağını yerden alıp baktı. Allah’ın sanatına hayran olmamak mümkün mü?.. Yaprağın üstünde her mevsimden bir iz var. Yaprağın bir kanadı canlı bir yeşildi. Ortalara doğru ilerledikçe yeşil soluyor, sarıya dönüyordu. Diğer kanada vardığında sararmalar artıyor ve tel tel dökülmeler başlıyordu. Bir yaprakta dört mevsim yaşanıyordu. Başka zaman olsa farkına bile varmayacağı, belki de çiğneyip geçeceği bu yaprağı kendine benzetti. Bir yanı Mustafa’lar, Şeyma’lar; bir yanı Abbas’lar, Cemil’ler; bir yanı Metinler, Ahmet’ler, Hikmet’ler; bir yanında ise Eflin’ler, Hatija’lar, Beşir’ler... Birden zihninde yankılandı o şiirin son kısmı:
“Her geçen gün, dünü aratıyorken bana, yarınlara umut bağlamak ne acı...”
Sanki bu anına yazılmıştı...”
Bu eser, giriş ve gelişmesi henüz yazılmayan bir hikâyenin sonucudur. Enkaza dönüşmek üzere olan muhafazakâr mahalleye içsel bir eleştiridir. 
Biraz hayat, biraz ölüm. 
Her yanıyla insan. 
Bir yaprakta dört mevsim yaşayan. 
Biraz Suriye, fazlaca Balat...
Kim bilir, belki de umut...

“Başı omuzlarının arasına çöktü. Metin’in duvarında asılı “en dip noktamız” dediği fotoğraf düştü aklına. O fotoğraftaki esir Türk subayı gibi hissediyordu kendini. “Ben de en dip noktadayım,” dedi kendi kendine. Bakışlarını sapladığı yere, rüzgâr bir çınar yaprağını sürükledi. Gözü kaydı yaprağa. Rüzgâr bir kez daha esince, nazlı nazlı ayaklarının dibine savruldu. Çınar yaprağını yerden alıp baktı. Allah’ın sanatına hayran olmamak mümkün mü?.. Yaprağın üstünde her mevsimden bir iz var. Yaprağın bir kanadı canlı bir yeşildi. Ortalara doğru ilerledikçe yeşil soluyor, sarıya dönüyordu. Diğer kanada vardığında sararmalar artıyor ve tel tel dökülmeler başlıyordu. Bir yaprakta dört mevsim yaşanıyordu. Başka zaman olsa farkına bile varmayacağı, belki de çiğneyip geçeceği bu yaprağı kendine benzetti. Bir yanı Mustafa’lar, Şeyma’lar; bir yanı Abbas’lar, Cemil’ler; bir yanı Metinler, Ahmet’ler, Hikmet’ler; bir yanında ise Eflin’ler, Hatija’lar, Beşir’ler... Birden zihninde yankılandı o şiirin son kısmı:
“Her geçen gün, dünü aratıyorken bana, yarınlara umut bağlamak ne acı...”
Sanki bu anına yazılmıştı...”
Bu eser, giriş ve gelişmesi henüz yazılmayan bir hikâyenin sonucudur. Enkaza dönüşmek üzere olan muhafazakâr mahalleye içsel bir eleştiridir. 
Biraz hayat, biraz ölüm. 
Her yanıyla insan. 
Bir yaprakta dört mevsim yaşayan. 
Biraz Suriye, fazlaca Balat...
Kim bilir, belki de umut...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat