Horatius (MÖ 65-8): Taşralı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi, ama babasının gayretleriyle önce Roma’da sonra da Atina’da felsefe ve edebiyat eğitimi aldı. Brutus’ün ordusuna katıldı, Philippi Savaşı’ndan dönüşünde varını yoğunu kaybetti. Vergilius aracılığıyla Maecenas ile tanıştı, Augustus’un dostu oldu. Kültürü, zekâsı ve inceliğiyle seçkin çevrelerde kabul gördü, Latin şiirine ve eleştirisine büyük katkılarda bulundu. Edebî sadeliği, ciddiyeti ve mükemmellik arayışı, başta Rönesans hümanistlerinin gözünde, onu bir ustaya dönüştürdü. Eserleri Satirae [Yergiler], Carmina [Şiirler], Epodes [Kısa Lirik Şiirler] ve Epistulae [Mektuplar] olarak dört kısımda incelenir. “Pisolara Mektup” ya da iyi bilinen ismiyle Ars Poetica Aristoteles’in Poetika’da dile getirdiği ilke ve görüşlerin sade ve incelikli bir tasdiki, Platon ve Aristoteles ile başlayan şiir ve drama tartışmalarının devamıdır.
Horatius (MÖ 65-8): Taşralı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi, ama babasının gayretleriyle önce Roma’da sonra da Atina’da felsefe ve edebiyat eğitimi aldı. Brutus’ün ordusuna katıldı, Philippi Savaşı’ndan dönüşünde varını yoğunu kaybetti. Vergilius aracılığıyla Maecenas ile tanıştı, Augustus’un dostu oldu. Kültürü, zekâsı ve inceliğiyle seçkin çevrelerde kabul gördü, Latin şiirine ve eleştirisine büyük katkılarda bulundu. Edebî sadeliği, ciddiyeti ve mükemmellik arayışı, başta Rönesans hümanistlerinin gözünde, onu bir ustaya dönüştürdü. Eserleri Satirae [Yergiler], Carmina [Şiirler], Epodes [Kısa Lirik Şiirler] ve Epistulae [Mektuplar] olarak dört kısımda incelenir. “Pisolara Mektup” ya da iyi bilinen ismiyle Ars Poetica Aristoteles’in Poetika’da dile getirdiği ilke ve görüşlerin sade ve incelikli bir tasdiki, Platon ve Aristoteles ile başlayan şiir ve drama tartışmalarının devamıdır.