"Ekonomik-sosyal ihtiyaçlar ve sözleşme özgürlüğü ilkesinin sonucunda uygulamada "arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi" veya "kat karşılığı inşaat sözleşmesi" şeklinde çeşitli isimlerle adlandırılan sözleşmeler ortaya çıkmıştır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, tarafların ihtiyaçlarına cevap veren, uygulama ve Yargıtay kararlarında önemli bir yer tutan sözleşmedir.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi"n de, arsa sahibi arsasının veya belli arsa paylarının yükleniciye devrini taahhüt etmekte; yüklenici bunun karşılığında arsa üzerinde bir yapı ve bağımsız bölümler inşa etmeyi üstlenmektedir. Eğer müteahhit sözleşmeye, kanuna ve dürüstlük kuralına uygun olmayan, bir inşaat meydana getirirse bu durum ayıplı ifayı oluşturur.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı uyuşmazlıkların adil şekilde sonuca ulaştırılması ve yargısal yükün azaltılması için sözleşmenin kendine ait problemleri dikkatlice değerlendirilmelidir. Sözleşmenin nitelik olarak tüketici sözleşmesi veya taraflar için ticari iş sayılıp sayılamayacağı, sözleşmenin şekil şartına uyulmaksızın gerçekleştirilmiş olması ve edimlerin ifa edilmiş olması halinde şekil eksikliğinin söz konusu edilip edilemeyeceği; ayıplı ifadan farklı halleri oluşturan ve uygulamada karşımıza çıkan eksik ifa, aliud teslim ve ilave (ek) iş halleri; yine arsa sahibinin seçimlik haklarından sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde yükleniciden pay veya bağımsız bölüm edinmiş üçüncü kişilerin durumu sözleşmenin ayrıksı problemlerindendir. Bu noktalarda, problemin doğru nitelendirilmesi ile hukuki temelinin ayrıntılı gerekçelendirilmesi gerekmektedir."
"Ekonomik-sosyal ihtiyaçlar ve sözleşme özgürlüğü ilkesinin sonucunda uygulamada "arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi" veya "kat karşılığı inşaat sözleşmesi" şeklinde çeşitli isimlerle adlandırılan sözleşmeler ortaya çıkmıştır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, tarafların ihtiyaçlarına cevap veren, uygulama ve Yargıtay kararlarında önemli bir yer tutan sözleşmedir.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi"n de, arsa sahibi arsasının veya belli arsa paylarının yükleniciye devrini taahhüt etmekte; yüklenici bunun karşılığında arsa üzerinde bir yapı ve bağımsız bölümler inşa etmeyi üstlenmektedir. Eğer müteahhit sözleşmeye, kanuna ve dürüstlük kuralına uygun olmayan, bir inşaat meydana getirirse bu durum ayıplı ifayı oluşturur.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı uyuşmazlıkların adil şekilde sonuca ulaştırılması ve yargısal yükün azaltılması için sözleşmenin kendine ait problemleri dikkatlice değerlendirilmelidir. Sözleşmenin nitelik olarak tüketici sözleşmesi veya taraflar için ticari iş sayılıp sayılamayacağı, sözleşmenin şekil şartına uyulmaksızın gerçekleştirilmiş olması ve edimlerin ifa edilmiş olması halinde şekil eksikliğinin söz konusu edilip edilemeyeceği; ayıplı ifadan farklı halleri oluşturan ve uygulamada karşımıza çıkan eksik ifa, aliud teslim ve ilave (ek) iş halleri; yine arsa sahibinin seçimlik haklarından sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde yükleniciden pay veya bağımsız bölüm edinmiş üçüncü kişilerin durumu sözleşmenin ayrıksı problemlerindendir. Bu noktalarda, problemin doğru nitelendirilmesi ile hukuki temelinin ayrıntılı gerekçelendirilmesi gerekmektedir."