İlk defa Kapadokya tabletlerinde geçen Arzawa, bilindiği üzere Küçükasya olarak nitelendirilen Anadolu'nun batısında yer almaktadır. Memleketlerinin Aşağı Ülke'ye doğru uzandığı ve Arzawalılar tarafından Tuwanuva'da bir sınır karakolu kurdukları bilinmektedir. Ayrıca Ortakaraviran Höyük'te bulunan ve Mira-Kuwaliia beyi Mashuiluva'ya ait olan bir bulladan, Arzawa sınırlarının zaman zaman Suğla Gölü civarlarına kadar uzanmış olduğunu söyleyebiliriz.
Hitit İmparatorlarından Labarna, I. Hattuşili ve Ammuna döneminden itibaren Hitit Devleti'ni sürekli uğraştıran Arzawa'da, Luwice'nin yanı sıra Hititçe'nin de konuşulduğu ve tıpkı Akadça gibi uluslararası bir dil olarak diplomatik yazışmalarda kullanıldıkları anlaşılmaktadır.
İlk defa Kapadokya tabletlerinde geçen Arzawa, bilindiği üzere Küçükasya olarak nitelendirilen Anadolu'nun batısında yer almaktadır. Memleketlerinin Aşağı Ülke'ye doğru uzandığı ve Arzawalılar tarafından Tuwanuva'da bir sınır karakolu kurdukları bilinmektedir. Ayrıca Ortakaraviran Höyük'te bulunan ve Mira-Kuwaliia beyi Mashuiluva'ya ait olan bir bulladan, Arzawa sınırlarının zaman zaman Suğla Gölü civarlarına kadar uzanmış olduğunu söyleyebiliriz.
Hitit İmparatorlarından Labarna, I. Hattuşili ve Ammuna döneminden itibaren Hitit Devleti'ni sürekli uğraştıran Arzawa'da, Luwice'nin yanı sıra Hititçe'nin de konuşulduğu ve tıpkı Akadça gibi uluslararası bir dil olarak diplomatik yazışmalarda kullanıldıkları anlaşılmaktadır.