İslamiyet'i kabul ettikten sonra Türklerin sosyal ve kültürel hayatında önemli değişiklikler olmuştur. İnandıkları bu yeni dine ve onun peygamberine olan muhabbetleri öylesine büyük olmuş ki onun uğrunda canlarını bile vermekten çekinmemişler, "Cihat" adı altında tüm dünyaya bu dini yaymak, öğretmek ve anlatmak için büyük uğraşlar vermişlerdir.
Hiç şüphesiz ki bu anlatımların en etkili yollarından biri de edebiyattır ve Türkler, Cenab-ı Allah'ı, Hz. Peygamber'i; bunun yanı sıra diğer peygamberleri ve din büyüklerini anlatmak için edebiyatın her türünü ve anlatım yöntemini kullanmışlardır.
Bu eserde, 19. Asır şairlerinden İsmail Sadık Kemal b. Muhammed Vecihi Paşa'nın kaleminden Allah'ın isimlerini açıklayan Esma'-i Hüsna; Hz. Peygamber'in isimlerini açıklayan Esma'-i Nebi, Hz. Peygamber için yazılan na'tlar ve hilye; Kur'an'da ismi geçen peygamberler için yazılan na'tlarla birlikte "Esma'-i Hüsna, na't ve hilye" türleri hakkında da kısaca bilgi bulunmaktadır.
İslamiyet'i kabul ettikten sonra Türklerin sosyal ve kültürel hayatında önemli değişiklikler olmuştur. İnandıkları bu yeni dine ve onun peygamberine olan muhabbetleri öylesine büyük olmuş ki onun uğrunda canlarını bile vermekten çekinmemişler, "Cihat" adı altında tüm dünyaya bu dini yaymak, öğretmek ve anlatmak için büyük uğraşlar vermişlerdir.
Hiç şüphesiz ki bu anlatımların en etkili yollarından biri de edebiyattır ve Türkler, Cenab-ı Allah'ı, Hz. Peygamber'i; bunun yanı sıra diğer peygamberleri ve din büyüklerini anlatmak için edebiyatın her türünü ve anlatım yöntemini kullanmışlardır.
Bu eserde, 19. Asır şairlerinden İsmail Sadık Kemal b. Muhammed Vecihi Paşa'nın kaleminden Allah'ın isimlerini açıklayan Esma'-i Hüsna; Hz. Peygamber'in isimlerini açıklayan Esma'-i Nebi, Hz. Peygamber için yazılan na'tlar ve hilye; Kur'an'da ismi geçen peygamberler için yazılan na'tlarla birlikte "Esma'-i Hüsna, na't ve hilye" türleri hakkında da kısaca bilgi bulunmaktadır.