Kerem gibi yanma aşkın narına, Sakın vefasızca, sen düşme gönül. Dağlar dayanamaz, ahü zarına, Sakın vefasıza, sen düşme gönül. Aşık olan maşukunu bilmeli, Öl dediği yerde, elbet ölmeli. Vefa görüp şu dünyada gülmeli, Sakın vefasıza, sen düşme gönül. Aslı gibi bir yar, insanı yakar, Viran eder ocağını, hem yıkar. Perişan haline ya kimler bakar, Sakın vefasıza, sen düşme gönül. Sever diye ona, meylini verdin, Bir iken bin etti, olunca derdin. Yüzün görme vefasızın, namerdin, Sakın vefasıza, sen düşme gönül. İsmail İcadi nasiha verdi, Hali ahvalini meydana serdi. Aşıkın maşukta, çok olur derdi, Sakın vefasıza, sen düşme gönül.
Kerem gibi yanma aşkın narına, Sakın vefasızca, sen düşme gönül. Dağlar dayanamaz, ahü zarına, Sakın vefasıza, sen düşme gönül. Aşık olan maşukunu bilmeli, Öl dediği yerde, elbet ölmeli. Vefa görüp şu dünyada gülmeli, Sakın vefasıza, sen düşme gönül. Aslı gibi bir yar, insanı yakar, Viran eder ocağını, hem yıkar. Perişan haline ya kimler bakar, Sakın vefasıza, sen düşme gönül. Sever diye ona, meylini verdin, Bir iken bin etti, olunca derdin. Yüzün görme vefasızın, namerdin, Sakın vefasıza, sen düşme gönül. İsmail İcadi nasiha verdi, Hali ahvalini meydana serdi. Aşıkın maşukta, çok olur derdi, Sakın vefasıza, sen düşme gönül.