“Ahmed-i Hani, çocukların 7-14 yaş aralığını hasat ve ekim dönemleri olarak görmüş bir âlimdir. Hayata zıtlıklar penceresi ile bakmış, bir yerde kötü var ise mutlaka iyinin de olacağını düşünerek hareket etmiştir. Bu sebeple kötüyü asla yadırgamamış, iyinin kendisine yoğunlaşmıştır. İnsanlığın ırkı yoktur sözü ile inanç birliğini esas almıştır. Böyle bir Âlimin hikâyesini yazmak, bu kitabı ülke edebiyatına kazandırmak bizim için bir görevin yanında, büyük bir onurdur.
1651 yılında Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde dünyaya gelen, ülkemizin önemli bir değeri olan Ahmed-i Hani'nin hayatına dair hiçbir yerde bu kadar detaylı bir anlatım olmadı. Bu kitap ile Ahmed-i Hani'nin en büyük dedelerinden olan Abdurrahman'dan gelen süreç ile Hani'nin doğumu, çocukluğu, eğitimi, ilmine yönelik bilgilere bir hikâye tadında ulaşabileceksiniz. Kitabı okurken, İshak Paşa Sarayı'nın temelinin atıldığı döneme yolculuk edecek, o günün koşullarında devlet idaresinin nasıl yürütüldüğüne dair kısada olsa bilgiler bulabileceksiniz. Ayrıca Osmanlı Devleti ile Safeviler arasındaki Doğu Bölgesinin hâkimiyetine yönelik mücadeleyi okuyabilecek, Hani'nin günümüze ulaşan dört eserinin yazılma amacını öğrenerek, Mem-u Zin hikâyesinin en yalın ve en kısa halini okuyabileceksiniz.”
“Ahmed-i Hani, çocukların 7-14 yaş aralığını hasat ve ekim dönemleri olarak görmüş bir âlimdir. Hayata zıtlıklar penceresi ile bakmış, bir yerde kötü var ise mutlaka iyinin de olacağını düşünerek hareket etmiştir. Bu sebeple kötüyü asla yadırgamamış, iyinin kendisine yoğunlaşmıştır. İnsanlığın ırkı yoktur sözü ile inanç birliğini esas almıştır. Böyle bir Âlimin hikâyesini yazmak, bu kitabı ülke edebiyatına kazandırmak bizim için bir görevin yanında, büyük bir onurdur.
1651 yılında Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde dünyaya gelen, ülkemizin önemli bir değeri olan Ahmed-i Hani'nin hayatına dair hiçbir yerde bu kadar detaylı bir anlatım olmadı. Bu kitap ile Ahmed-i Hani'nin en büyük dedelerinden olan Abdurrahman'dan gelen süreç ile Hani'nin doğumu, çocukluğu, eğitimi, ilmine yönelik bilgilere bir hikâye tadında ulaşabileceksiniz. Kitabı okurken, İshak Paşa Sarayı'nın temelinin atıldığı döneme yolculuk edecek, o günün koşullarında devlet idaresinin nasıl yürütüldüğüne dair kısada olsa bilgiler bulabileceksiniz. Ayrıca Osmanlı Devleti ile Safeviler arasındaki Doğu Bölgesinin hâkimiyetine yönelik mücadeleyi okuyabilecek, Hani'nin günümüze ulaşan dört eserinin yazılma amacını öğrenerek, Mem-u Zin hikâyesinin en yalın ve en kısa halini okuyabileceksiniz.”
