Çocukluğumda Yunus'un ilahileri okunurken en çok dikkatimi çeken şey, okuyanın bunu büyük bir aşkla yapmasıydı. "Aşkın aldı benden beni, bana seni gerek seni" derken, herkes ağlardı. Muhabbet kültürünün yaşadığı bu topraklarda, 'sevgi' ve 'aşk' iki ayrı sözcükle ifade edilir. Politizasyonun yükseldiği dönemlerden kalma alışkanlıkla, aşk hep küçümsendi. Sevgi, Batı geleneğinden aktarmayla yüceltilip, aşk bize yabancı kılındı. Oysa bizim kültürümüz 'aşk'la var olagelmiştir.
Çocukluğumda Yunus'un ilahileri okunurken en çok dikkatimi çeken şey, okuyanın bunu büyük bir aşkla yapmasıydı. "Aşkın aldı benden beni, bana seni gerek seni" derken, herkes ağlardı. Muhabbet kültürünün yaşadığı bu topraklarda, 'sevgi' ve 'aşk' iki ayrı sözcükle ifade edilir. Politizasyonun yükseldiği dönemlerden kalma alışkanlıkla, aşk hep küçümsendi. Sevgi, Batı geleneğinden aktarmayla yüceltilip, aşk bize yabancı kılındı. Oysa bizim kültürümüz 'aşk'la var olagelmiştir.