İpek Çalışlar, bir çocuk olarak Atatürk’ü anlatıyor.
Mustafa nasıl bir ailede doğdu, nasıl bir çocukluk geçirdi, öğrenim hayatına nasıl başladı, Osmanlı İmparatorluğu o dönem nasıl bir siyasi fotoğraf sergiliyordu?
Mustafa’nın aile geçmişi, çocukluğu ve Harp Okulu yıllarına kadar hayatına odaklanan bu metinde yetişmekte olan bir yüreğin çocukluk ilgi ve meraklarından tutun vicdani, ahlaki ve düşünsel gelişimine ayna tutuluyor.
Vatan aşkıyla dolu bir gencin, bir ulusun önderi olmaya giden yolunun kilometre taşları…
İpek Çalışlar’dan Mustafa Delioğlu’nun resimlediği bir başucu kitabı: Atatürk / Çocukluk ve Okul Yılları…
Tadımlık
Mustafa’nın göçmen çocukları arasında arkadaşları vardı. Bu cılız ve sıska çocuklardan hayatın zorluklarını öğrenirdi.
Altı yaşındaki Nişli Yaşar’dan, cami bahçesine girdiklerinde sarıklı hocanın onları “Uğursuzlar” diye kovaladığını dinlemişti. Cami hocası, “Lanetliler” diye Yaşar’ın üzerine saldırdığı gün, Mustafa onu korumuştu.
Yaşar ona, “Yalnız hoca değil, yerli çocuklar da bizi dövüyorlar. Muhacirlere ‘circir’ diyorlar. Sen de muhacir misin?” diye sormuştu.
Kadınların yaşadıkları dramı çocukları da yaşamaktaydı. Askeri okuldan arkadaşı Mürteza, teyzesi Şehnaz’ın yanında kalırken sokağa atılmışlardı. Mustafa’nın yaşında sarışın bir çocuk olan Ahmedovalı Mürteza’nın babası hapisteydi.
Mustafa, Mürteza için dertlendikçe dertleniyordu.
İpek Çalışlar, bir çocuk olarak Atatürk’ü anlatıyor.
Mustafa nasıl bir ailede doğdu, nasıl bir çocukluk geçirdi, öğrenim hayatına nasıl başladı, Osmanlı İmparatorluğu o dönem nasıl bir siyasi fotoğraf sergiliyordu?
Mustafa’nın aile geçmişi, çocukluğu ve Harp Okulu yıllarına kadar hayatına odaklanan bu metinde yetişmekte olan bir yüreğin çocukluk ilgi ve meraklarından tutun vicdani, ahlaki ve düşünsel gelişimine ayna tutuluyor.
Vatan aşkıyla dolu bir gencin, bir ulusun önderi olmaya giden yolunun kilometre taşları…
İpek Çalışlar’dan Mustafa Delioğlu’nun resimlediği bir başucu kitabı: Atatürk / Çocukluk ve Okul Yılları…
Tadımlık
Mustafa’nın göçmen çocukları arasında arkadaşları vardı. Bu cılız ve sıska çocuklardan hayatın zorluklarını öğrenirdi.
Altı yaşındaki Nişli Yaşar’dan, cami bahçesine girdiklerinde sarıklı hocanın onları “Uğursuzlar” diye kovaladığını dinlemişti. Cami hocası, “Lanetliler” diye Yaşar’ın üzerine saldırdığı gün, Mustafa onu korumuştu.
Yaşar ona, “Yalnız hoca değil, yerli çocuklar da bizi dövüyorlar. Muhacirlere ‘circir’ diyorlar. Sen de muhacir misin?” diye sormuştu.
Kadınların yaşadıkları dramı çocukları da yaşamaktaydı. Askeri okuldan arkadaşı Mürteza, teyzesi Şehnaz’ın yanında kalırken sokağa atılmışlardı. Mustafa’nın yaşında sarışın bir çocuk olan Ahmedovalı Mürteza’nın babası hapisteydi.
Mustafa, Mürteza için dertlendikçe dertleniyordu.