Çankaya yolunda bir fayton arabası ilerliyordu. İçinde çok güzel fakat üzgün bir genç kadın vardı. Araba, Gazi Mustafa Kemal’in pencereleri önünden geçerken genç kadın penceresini açtı: Bir yeşil mendil ve bir tabanca… Sonra bir silah sesi işitildi. Atlar ürkmüştü… Dört nala kalktılar. O anda, fayton arabasından yere, kanlar içinde bir genç kadın yuvarlandı. Çankaya Köşkü bir anda allak bullak olmuştu. Gazi Mustafa Kemal odasından fırladı. Dışarıda, güneşli yolda, bir genç vücut bir sedyeye yükleniyordu. Mustafa Kemal için canını veren Fikriye Hamın’ın hayat hikâyesi böyle bitiyordu.
Çankaya yolunda bir fayton arabası ilerliyordu. İçinde çok güzel fakat üzgün bir genç kadın vardı. Araba, Gazi Mustafa Kemal’in pencereleri önünden geçerken genç kadın penceresini açtı: Bir yeşil mendil ve bir tabanca… Sonra bir silah sesi işitildi. Atlar ürkmüştü… Dört nala kalktılar. O anda, fayton arabasından yere, kanlar içinde bir genç kadın yuvarlandı. Çankaya Köşkü bir anda allak bullak olmuştu. Gazi Mustafa Kemal odasından fırladı. Dışarıda, güneşli yolda, bir genç vücut bir sedyeye yükleniyordu. Mustafa Kemal için canını veren Fikriye Hamın’ın hayat hikâyesi böyle bitiyordu.