Atatürk’ün Meclis Açılış Konuşmaları

Stok Kodu:
9786059833561
Boyut:
15x23
Sayfa Sayısı:
232
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2019-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%30 indirimli
200,00TL
140,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 17,11TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786059833561
1057580
Atatürk’ün Meclis Açılış Konuşmaları
Atatürk’ün Meclis Açılış Konuşmaları
140.00

Tarih 1920... Anadolu işgal altında… Başıbozukluk ve çaresizlik hakim...

Atatürk, vatansever subaylara önderlik ediyor ve bir direniş örgütlemeye çalışıyor... Sıfırdan bir ordu kurulması lazım...

Ancak yaptığı ilk iş ne? Meclis kurmak!

Atatürk, Kurtuluş Savaşı'nı bu Meclis'in liderliğinde gerçekleştirdi.

Halbuki, o karmaşa döneminde direnişçi subaylar arasında en üst rütbeli ve en tanınmışı Atatürk'tü. Sadece bu bile Kurtuluş Savaşı'na önderlik etmesi için yeterli olabilirdi. Ancak Atatürk, bir avuç subayın önderlik edeceği bir direniş değil, topyekun Türk milletinin ayağa kalkacağı bir Kurtuluş Savaşı peşindeydi. Doğrusu da buydu…

Milletin iradesinin tecelli etmesi için bir meclisten daha kutsal, daha meşru ne olabilirdi?

TBMM, sadece Kurtuluş Savaşı sırasında değil, Cumhuriyet'in kurulması ve adım adım “muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkılması” mücadelesinde de

Atatürk'ün en çok önem verdiği kurum oldu.

Atatürk, yapmak istediklerini, elindeki yetkileri artırarak Türk milletine dayatmak yerine, Türk milletinin temsilcilerinin yer aldığı TBMM aracılığıyla hayata geçirmeyi tercih etti. Hiçbir zaman TBMM'yi ortadan kaldırmayı, yetkilerinden arındırmayı ya da bir “tek adam rejimi” kurmayı düşünmedi. “Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir” ilkesinden asla vazgeçmedi ve bu millet hakimiyetinin ancak ve ancak TBMM vasıtasıyla gerçekleşebileceğini unutmadı…

TBMM'nin fiilen etkisiz hale geleceği bir Başkanlık sisteminin dayatıldığı şu günlerde, “referandum” arifesinde, Atatürk'ün Meclis Açılış Konuşmaları'nı bir araya getirdik. Meclis'in gerek Atatürk, gerek Türkiye Cumhuriyeti ve gerekse Türk milleti için önemini, değerini, görevini, yetkilerini ve sorumluluklarını hatırlatmak için…

Tarih 1920... Anadolu işgal altında… Başıbozukluk ve çaresizlik hakim...

Atatürk, vatansever subaylara önderlik ediyor ve bir direniş örgütlemeye çalışıyor... Sıfırdan bir ordu kurulması lazım...

Ancak yaptığı ilk iş ne? Meclis kurmak!

Atatürk, Kurtuluş Savaşı'nı bu Meclis'in liderliğinde gerçekleştirdi.

Halbuki, o karmaşa döneminde direnişçi subaylar arasında en üst rütbeli ve en tanınmışı Atatürk'tü. Sadece bu bile Kurtuluş Savaşı'na önderlik etmesi için yeterli olabilirdi. Ancak Atatürk, bir avuç subayın önderlik edeceği bir direniş değil, topyekun Türk milletinin ayağa kalkacağı bir Kurtuluş Savaşı peşindeydi. Doğrusu da buydu…

Milletin iradesinin tecelli etmesi için bir meclisten daha kutsal, daha meşru ne olabilirdi?

TBMM, sadece Kurtuluş Savaşı sırasında değil, Cumhuriyet'in kurulması ve adım adım “muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkılması” mücadelesinde de

Atatürk'ün en çok önem verdiği kurum oldu.

Atatürk, yapmak istediklerini, elindeki yetkileri artırarak Türk milletine dayatmak yerine, Türk milletinin temsilcilerinin yer aldığı TBMM aracılığıyla hayata geçirmeyi tercih etti. Hiçbir zaman TBMM'yi ortadan kaldırmayı, yetkilerinden arındırmayı ya da bir “tek adam rejimi” kurmayı düşünmedi. “Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir” ilkesinden asla vazgeçmedi ve bu millet hakimiyetinin ancak ve ancak TBMM vasıtasıyla gerçekleşebileceğini unutmadı…

TBMM'nin fiilen etkisiz hale geleceği bir Başkanlık sisteminin dayatıldığı şu günlerde, “referandum” arifesinde, Atatürk'ün Meclis Açılış Konuşmaları'nı bir araya getirdik. Meclis'in gerek Atatürk, gerek Türkiye Cumhuriyeti ve gerekse Türk milleti için önemini, değerini, görevini, yetkilerini ve sorumluluklarını hatırlatmak için…

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat