İnsan yaşam ve hallerinin, sanatsal bağlamda sözdeki yoğunlaşmış en küçük ortak paydası olan şiir, kendisine olan bağlılığı unutmaz. Emek, karşılığını arayan en canlı kavramdır yaşamımızda. Bu canlılık şiirde daha görkemlidir. Ve görüyoruz ki zaman, ''Korkunun Ayaklanması''ndan (1990), ''Ateş Değirmeni''ne (2004) şiirden yana çalışmış bir has emektir.
İşte bu emek arayıcılarından biri olan Ali Narçın, Toplumcu-Gerçekçi şiir damarının sürdürücüsü olarak ''Ateş Değirmeni''yle yeniden ''merhaba'' diyor bizlere.
İnsan yaşam ve hallerinin, sanatsal bağlamda sözdeki yoğunlaşmış en küçük ortak paydası olan şiir, kendisine olan bağlılığı unutmaz. Emek, karşılığını arayan en canlı kavramdır yaşamımızda. Bu canlılık şiirde daha görkemlidir. Ve görüyoruz ki zaman, ''Korkunun Ayaklanması''ndan (1990), ''Ateş Değirmeni''ne (2004) şiirden yana çalışmış bir has emektir.
İşte bu emek arayıcılarından biri olan Ali Narçın, Toplumcu-Gerçekçi şiir damarının sürdürücüsü olarak ''Ateş Değirmeni''yle yeniden ''merhaba'' diyor bizlere.