Ateş Denizi

Stok Kodu:
9786054683949
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
512
Baskı:
5
Basım Tarihi:
2013-04
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%35 indirimli
295,00TL
191,75TL
Taksitli fiyat: 9 x 23,44TL
9786054683949
1011081
Ateş Denizi
Ateş Denizi
191.75
Ateşten Dönemlerin Romanı...Bu ateş denizinin iki yakası var...Bazen bir nehir gibi akıyor ve önüne geleni sürüklüyor. Bazen kara bir rüzgâr onun başını döndürüyor. Ateş, içindeki balıkları da yakıyor. Akılla ruh cenk ediyor orada. Doğu ile Batı ateş iğneleriyle birbirine geçiyor. Aşk, bazen yokluk elbisesi giyiyor. Bazen bir yağmura dönüyor. Edebiyat, tarih, müzik alev almış at gibi koşuyor. Ses bir ruh bulutu gibi sürükleniyor meçhulde. Kültür tarihinin son bestesi."Gazetelerin birinci sayfaları bir aydır öztürkçe, öztürkçe soyadı, radyolarda alaturkanın yasaklanması, öz Türk musikisinin yaratılması, millî opera, Ayasofya Camii'nin müze yapılması, iki gündür de ağa, hacı, hafız, hoca, efendi, bey, beyefendi, paşa, hanım, hanımefendi, molla, hazretleri gibi lakap ve unvanların kaldırılması hakkında haberlerle dolup taşıyordu. Ama mesela Muş'taki zelzele felâketi kısacık bir haberle geçiştirilmişti."Bir yüzyıl yangınlarla, savaşlarla, işgalle boğuşmuş, perişan bir İstanbul. Cumhuriyetle birlikte her gün yeniden kurulan bir ülke. Her sabah yeni bir değişime uyanan aydınlar. İnkılâp ruhunun kimi zaman serseri kurşunlarının gölgesinde hayatta kalma çabaları. Üniversite reformuyla Darülfünun'daki görevinden kovulan Galip Bey'in evrakından yola çıkılarak yazılan bir serencam.Beşir Ayvazoğlu'nun kaleminden, 1930'lu yılların Türkiye'sine dair, belge niteliğinde bir roman.
Ateşten Dönemlerin Romanı...Bu ateş denizinin iki yakası var...Bazen bir nehir gibi akıyor ve önüne geleni sürüklüyor. Bazen kara bir rüzgâr onun başını döndürüyor. Ateş, içindeki balıkları da yakıyor. Akılla ruh cenk ediyor orada. Doğu ile Batı ateş iğneleriyle birbirine geçiyor. Aşk, bazen yokluk elbisesi giyiyor. Bazen bir yağmura dönüyor. Edebiyat, tarih, müzik alev almış at gibi koşuyor. Ses bir ruh bulutu gibi sürükleniyor meçhulde. Kültür tarihinin son bestesi."Gazetelerin birinci sayfaları bir aydır öztürkçe, öztürkçe soyadı, radyolarda alaturkanın yasaklanması, öz Türk musikisinin yaratılması, millî opera, Ayasofya Camii'nin müze yapılması, iki gündür de ağa, hacı, hafız, hoca, efendi, bey, beyefendi, paşa, hanım, hanımefendi, molla, hazretleri gibi lakap ve unvanların kaldırılması hakkında haberlerle dolup taşıyordu. Ama mesela Muş'taki zelzele felâketi kısacık bir haberle geçiştirilmişti."Bir yüzyıl yangınlarla, savaşlarla, işgalle boğuşmuş, perişan bir İstanbul. Cumhuriyetle birlikte her gün yeniden kurulan bir ülke. Her sabah yeni bir değişime uyanan aydınlar. İnkılâp ruhunun kimi zaman serseri kurşunlarının gölgesinde hayatta kalma çabaları. Üniversite reformuyla Darülfünun'daki görevinden kovulan Galip Bey'in evrakından yola çıkılarak yazılan bir serencam.Beşir Ayvazoğlu'nun kaleminden, 1930'lu yılların Türkiye'sine dair, belge niteliğinde bir roman.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat