Jack London’un 1908 yılında yayımladığı bu öyküsü, Kuzey topraklarında ölümle yüz yüze kalan bir insanın ve köpeğin donarak ölmemek için verdiği mücadeleyi anlatıyor. Jack London’un vahşi doğanın pençesinde; insanın acizliğini, hayatta kalma iç güdüsünü ve doğanın kazandığı mücadeleyi, vahşi doğa kanunlarını ile anlattığı bu öyküyü okurken; umudu, çaresizliği, ölüm korkusunu, kabullenişi, yaşama azmini; yazarın gerçekçi betimlemelerinde yaşayacak ve kendinizi buzla kaplı o coğrafyada bulacaksınız.
Jack London’un 1908 yılında yayımladığı bu öyküsü, Kuzey topraklarında ölümle yüz yüze kalan bir insanın ve köpeğin donarak ölmemek için verdiği mücadeleyi anlatıyor. Jack London’un vahşi doğanın pençesinde; insanın acizliğini, hayatta kalma iç güdüsünü ve doğanın kazandığı mücadeleyi, vahşi doğa kanunlarını ile anlattığı bu öyküyü okurken; umudu, çaresizliği, ölüm korkusunu, kabullenişi, yaşama azmini; yazarın gerçekçi betimlemelerinde yaşayacak ve kendinizi buzla kaplı o coğrafyada bulacaksınız.