Dilimizde Attila hakkında yazılmış birtakım kitaplar çıktı ise de benim eserim ne bir roman ne de bir tercümedir. Senelerden beri bu mevzu ile uğraştığım için yedi senelik çalışmamın mahsulünü okuyucularıma takdim ediyorum. Atilla hakkında Avrupa dillerinde yazılmış bazı eserler varsa da bunlar o zamandan beri yapılan tetkikatın ilerlemiş olmasından dolayı ilmi kıymetlerinden kaybetmişlerdir. En son tetkikatı toplamaya çalıştığım bu kitaba gelince: İlme yeni bir şey ilave etmekten ziyade bütün eserlere müracaat ederek vakayı tam bir muverrih göz ile görmek ve üç kitaptan 8 Hüseyin Namık Orkun dördüncüsünü meydana çıkarmamak icap ettiğini gençliğe ve talebelerime göstermek gayesi ile yazılmış olduğunu bir defa daha tekrar etmek isterim. Kitabın ikinci kısmı Huanlardan sora Avrupa'ya gelen kavimlerden bahseder. Hun İmparatorluğunun inkirazından sora teşekkül eden devletleri de gene Hun kitleleri teşkil etmişti. Hatta Avarları dahi bazı müverrihler Hun ismi ile kaydetmişlerdir. Bu itibarla Hunların inkirazından sonraki devletlerden de bahsetmeyi münasip gördüm. Macarlara gelince: Bu kavmin Hunlarla olan alaka derecesi henüz taayyun etmemiş ise de bu alakanın her ne şekilde olursa olsun mevcudiyeti de muhakkak gibidir. Binaenaleyh Attila oğulları dediğim vakit Macarları Attila'nın oğulları telakki etmeyerek onları Hunların bu yerlerde hâlefleri telakki ettiğim için Mucurlardan da bahsetmekte bir beis görmedim.
Dilimizde Attila hakkında yazılmış birtakım kitaplar çıktı ise de benim eserim ne bir roman ne de bir tercümedir. Senelerden beri bu mevzu ile uğraştığım için yedi senelik çalışmamın mahsulünü okuyucularıma takdim ediyorum. Atilla hakkında Avrupa dillerinde yazılmış bazı eserler varsa da bunlar o zamandan beri yapılan tetkikatın ilerlemiş olmasından dolayı ilmi kıymetlerinden kaybetmişlerdir. En son tetkikatı toplamaya çalıştığım bu kitaba gelince: İlme yeni bir şey ilave etmekten ziyade bütün eserlere müracaat ederek vakayı tam bir muverrih göz ile görmek ve üç kitaptan 8 Hüseyin Namık Orkun dördüncüsünü meydana çıkarmamak icap ettiğini gençliğe ve talebelerime göstermek gayesi ile yazılmış olduğunu bir defa daha tekrar etmek isterim. Kitabın ikinci kısmı Huanlardan sora Avrupa'ya gelen kavimlerden bahseder. Hun İmparatorluğunun inkirazından sora teşekkül eden devletleri de gene Hun kitleleri teşkil etmişti. Hatta Avarları dahi bazı müverrihler Hun ismi ile kaydetmişlerdir. Bu itibarla Hunların inkirazından sonraki devletlerden de bahsetmeyi münasip gördüm. Macarlara gelince: Bu kavmin Hunlarla olan alaka derecesi henüz taayyun etmemiş ise de bu alakanın her ne şekilde olursa olsun mevcudiyeti de muhakkak gibidir. Binaenaleyh Attila oğulları dediğim vakit Macarları Attila'nın oğulları telakki etmeyerek onları Hunların bu yerlerde hâlefleri telakki ettiğim için Mucurlardan da bahsetmekte bir beis görmedim.