“Kadın konuşmasının sonuna baktı ki alkışın dozu giderek düşüyor diğer iki konuşmacı gibi konuyu atlara bağlayıp, “Biz Türkler, Anadolu’dan kalkıp tey Viyana kapılarına kadar at sırtında giderken tığ gibi delikanlı askerlerimiz güzeller güzeli yavuklularına mektup yazmak için Arda Nehri’nde, Tuna Nehri’nde mola verip terleyen atlara su içirdiler.” dedi. Ama ne konuşma! Salon alkıştan yıkılıyor. Ben şaşırdım kaldım tabii! Sıra bana geliyor acaba ne konuşsam? Hani çıkıp, "Biz Türkler yoğurda su katıp ayranı icat etmişiz!" desem nasıl tepki verecekler kestiremedim. Katmeri biz icat ettik, haşılın ana vatanı Türkiye'dir desem acıktım zaten ağzımın suyu akar konuşamam. Bir taraftan da sıra bana geliyor onun telaşı var. Öylece piste çıkıp mikrofonu elime aldım ve bir iki öksürüp boğazımı temizledikten sonra salondakilere hitaben şu kısa cümleyi kurup mikrofonu yere bıraktım:
“Atlar!” dedim “Atlar terleyince su içer.”
“Kadın konuşmasının sonuna baktı ki alkışın dozu giderek düşüyor diğer iki konuşmacı gibi konuyu atlara bağlayıp, “Biz Türkler, Anadolu’dan kalkıp tey Viyana kapılarına kadar at sırtında giderken tığ gibi delikanlı askerlerimiz güzeller güzeli yavuklularına mektup yazmak için Arda Nehri’nde, Tuna Nehri’nde mola verip terleyen atlara su içirdiler.” dedi. Ama ne konuşma! Salon alkıştan yıkılıyor. Ben şaşırdım kaldım tabii! Sıra bana geliyor acaba ne konuşsam? Hani çıkıp, "Biz Türkler yoğurda su katıp ayranı icat etmişiz!" desem nasıl tepki verecekler kestiremedim. Katmeri biz icat ettik, haşılın ana vatanı Türkiye'dir desem acıktım zaten ağzımın suyu akar konuşamam. Bir taraftan da sıra bana geliyor onun telaşı var. Öylece piste çıkıp mikrofonu elime aldım ve bir iki öksürüp boğazımı temizledikten sonra salondakilere hitaben şu kısa cümleyi kurup mikrofonu yere bıraktım:
“Atlar!” dedim “Atlar terleyince su içer.”