Göç ve güvenlik bağlamında icra edilen bu çalışma, Avrupa Birliği kurumsal yapısı ve üye devletlerin Libya ile olan ilişkilerine odaklanmaktadır. Libya'nın odağa alınarak yapılan bu araştırmanın ortaya çıkardığı sonuçlar, Avrupa Birliği üyesi devletlerin bu devlete bakış açılarındaki farklılıkları göz önüne sermektedir. Dolayısıyla Birlik üyesi devletlerin göç ve güvenlik politikası yaklaşımlarının ne kadar farklı olduğu, Libya olayları özelinde ortaya çıkmaktadır.
Kitapta, Libya'da Muammer Kaddafi öncesi ve sonrası dönem gelişmeleri incelenerek Avrupa Birliği kurumsal yapısı ve üye devletlerin bu süreç içerisinde etkileşimleri değerlendirilecektir. Özellikle 11 Eylül 2001 saldırılarının ardından güvenlikle bağdaştırılan düzensiz göç olgusu Avrupa Birliği ve Libya ilişkilerini daha önemli kılmıştır.
Avrupa Birliği üyesi devletler açısından hâlen bu devletlerin ulusal çıkarları çok güçlü bir şekilde korunurken bunun en önemli unsurunu ise güvenlik oluşturmaktadır. Güvenlikleri söz konusu olduğunda Birlik üyesi devletler bütünleşme stratejilerini dahi geri plana atmaktadırlar. Güvenlikleri için çok önemli gördükleri düzensiz göç hareketlerine karşı birbirlerinin çıkarı aleyhine bile olsa Libya örneğinde görüleceği gibi hareket etmekten çekinmemektedirler. Libya olayları, Avrupa Birliği üyesi devletlerin ortak hareket etmelerinde neden başarısız olduklarını analiz etmek için çok elverişli bir alandır. Çalışma, bilimsel literatürdeki bu eksikliği tamamlayarak bilimsel alana katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
Göç ve güvenlik bağlamında icra edilen bu çalışma, Avrupa Birliği kurumsal yapısı ve üye devletlerin Libya ile olan ilişkilerine odaklanmaktadır. Libya'nın odağa alınarak yapılan bu araştırmanın ortaya çıkardığı sonuçlar, Avrupa Birliği üyesi devletlerin bu devlete bakış açılarındaki farklılıkları göz önüne sermektedir. Dolayısıyla Birlik üyesi devletlerin göç ve güvenlik politikası yaklaşımlarının ne kadar farklı olduğu, Libya olayları özelinde ortaya çıkmaktadır.
Kitapta, Libya'da Muammer Kaddafi öncesi ve sonrası dönem gelişmeleri incelenerek Avrupa Birliği kurumsal yapısı ve üye devletlerin bu süreç içerisinde etkileşimleri değerlendirilecektir. Özellikle 11 Eylül 2001 saldırılarının ardından güvenlikle bağdaştırılan düzensiz göç olgusu Avrupa Birliği ve Libya ilişkilerini daha önemli kılmıştır.
Avrupa Birliği üyesi devletler açısından hâlen bu devletlerin ulusal çıkarları çok güçlü bir şekilde korunurken bunun en önemli unsurunu ise güvenlik oluşturmaktadır. Güvenlikleri söz konusu olduğunda Birlik üyesi devletler bütünleşme stratejilerini dahi geri plana atmaktadırlar. Güvenlikleri için çok önemli gördükleri düzensiz göç hareketlerine karşı birbirlerinin çıkarı aleyhine bile olsa Libya örneğinde görüleceği gibi hareket etmekten çekinmemektedirler. Libya olayları, Avrupa Birliği üyesi devletlerin ortak hareket etmelerinde neden başarısız olduklarını analiz etmek için çok elverişli bir alandır. Çalışma, bilimsel literatürdeki bu eksikliği tamamlayarak bilimsel alana katkı sağlamayı amaçlamaktadır.