Devletin üç unsuru vardır: Millet, ülke ve egemenlik. Milletleri millet yapan üç temel unsur vardır: Ortak dil, kültür ve tarih bilinci. Milletleri medeni millet yapan dördüncü unsur hukuk ve adalet bilincidir. Hukukun üstünlüğüne, insan hak ve özgürlüklerine dayanan demokratik bir devlette hukuk ve adalet en yüce değerlerdendir. “Ekmek, su, aş bulmak gecikebilir. Temele taş bulmak gecikebilir. Devlete baş bulmak gecikebilir. Adalet gecikmez, tez verilmelidir.” Adalet, devletin temelidir. Adalet; devletleri, milletleri ayakta tutan temel direk ve yapı taşı gibidir. Adalet, her yüce değerin özü, kaynağı ve esasıdır. Devletleri büyük ve güçlü kılan temel değer, adalete verdikleri önemle doğru orantılıdır. Adalete önem veren devletler tarih sahnesinde ilerleme kaydetmişlerdir.
Tarihimizde Sultan Mehmed’i Fatih, Sultan Süleyman’ı Muhteşem ve Kanunî kılan adalet anlayışlarıdır. “Osmanlı adaletinde iki veya üç celse az görülür. Ekseri davalar tek celsede hükme bağlanır. (Moradjea d’Ohsson, VI, 204-205.) En önemli davalar bir saat içinde hükme bağlanır. Hüküm derhal infaz edilir. (Sir Paul Ric aut, II, 327.) Dünya’nın hiçbir yerinde davalar Türkiye’deki kadar hızlı çözülmez. En büyük davalar üç veya dört gün sürer. (Stochove, Voyoge du Levant, 2. 148.)”1
Adaleti güçlendirmek için kurumsal kapasiteyi geliştirmek gerekir. Kurumsal kapasitenin bir yönü fiziki yapı unsurlarına, diğer yönü insan kaynağına bakar. Adalet hizmetlerinin verildiği mekânların hizmet gereklerine uygun nicelik ve nitelikte olması oldukça önemlidir. Önceleri hükûmet konaklarının girişlerinde adliyeler bulunmakta idi. Adalet Bakanlığımızın vizyonu ile dünya standartlarında çok sayıda modern adalet sarayları inşa edildi. Bu adliye saraylarının içi, çağın gerekleri ve adalet hizmetlerinin icaplarına uygun olarak donatıldı. Bu, konunun bir yönüdür. Adaletin tecellisi için görev yapacak yeterli nicelik ve nitelikte insan kaynağının bulunması ise, konunun diğer ve daha önemli yönüdür. Demokrasinin odağında insan olduğuna göre, en büyük yatırım insan kaynağına yatırımdır. İnsana en güzel yatırım ise, eğitimdir. Eğitime gereken önem ve değeri veren toplumlar ilerler ve gelişir. Bu bağlamda, büyük ve güçlü devleti var edecek güçlü adalet sistemi yetkin, donanımlı ve uzman hâkim, savcı ve yargı personeli eliyle var olacaktır. Yargı alanında verilecek meslek öncesi ve meslek içi eğitimler bu anlamda büyük önem taşımaktadır.
Bu kitapta Avrupa Birliği üyesi ülkelerde hâkim ve savcı eğitimleri ele alınmaktadır. Bu ülkelerdeki hâkim ve savcı eğitimlerinin hangi kurumsal yapı altında, hangi usulde verildiği ve müfredatları incelenmiştir. Çalışmada yöntem olarak her ülkenin kendi resmi erişim kaynaklarından yararlanılmıştır. Adalet mefkûresi olan bir medeniyetin temsilcileri olarak büyük ve güçlü devletin adalet ile kaim olacağı temel düşüncesiyle hazırlanan bu kitabın Türk hukuk uygulamasına ve yargı eğitimlerine yararlı olmasını dileriz.
Devletin üç unsuru vardır: Millet, ülke ve egemenlik. Milletleri millet yapan üç temel unsur vardır: Ortak dil, kültür ve tarih bilinci. Milletleri medeni millet yapan dördüncü unsur hukuk ve adalet bilincidir. Hukukun üstünlüğüne, insan hak ve özgürlüklerine dayanan demokratik bir devlette hukuk ve adalet en yüce değerlerdendir. “Ekmek, su, aş bulmak gecikebilir. Temele taş bulmak gecikebilir. Devlete baş bulmak gecikebilir. Adalet gecikmez, tez verilmelidir.” Adalet, devletin temelidir. Adalet; devletleri, milletleri ayakta tutan temel direk ve yapı taşı gibidir. Adalet, her yüce değerin özü, kaynağı ve esasıdır. Devletleri büyük ve güçlü kılan temel değer, adalete verdikleri önemle doğru orantılıdır. Adalete önem veren devletler tarih sahnesinde ilerleme kaydetmişlerdir.
Tarihimizde Sultan Mehmed’i Fatih, Sultan Süleyman’ı Muhteşem ve Kanunî kılan adalet anlayışlarıdır. “Osmanlı adaletinde iki veya üç celse az görülür. Ekseri davalar tek celsede hükme bağlanır. (Moradjea d’Ohsson, VI, 204-205.) En önemli davalar bir saat içinde hükme bağlanır. Hüküm derhal infaz edilir. (Sir Paul Ric aut, II, 327.) Dünya’nın hiçbir yerinde davalar Türkiye’deki kadar hızlı çözülmez. En büyük davalar üç veya dört gün sürer. (Stochove, Voyoge du Levant, 2. 148.)”1
Adaleti güçlendirmek için kurumsal kapasiteyi geliştirmek gerekir. Kurumsal kapasitenin bir yönü fiziki yapı unsurlarına, diğer yönü insan kaynağına bakar. Adalet hizmetlerinin verildiği mekânların hizmet gereklerine uygun nicelik ve nitelikte olması oldukça önemlidir. Önceleri hükûmet konaklarının girişlerinde adliyeler bulunmakta idi. Adalet Bakanlığımızın vizyonu ile dünya standartlarında çok sayıda modern adalet sarayları inşa edildi. Bu adliye saraylarının içi, çağın gerekleri ve adalet hizmetlerinin icaplarına uygun olarak donatıldı. Bu, konunun bir yönüdür. Adaletin tecellisi için görev yapacak yeterli nicelik ve nitelikte insan kaynağının bulunması ise, konunun diğer ve daha önemli yönüdür. Demokrasinin odağında insan olduğuna göre, en büyük yatırım insan kaynağına yatırımdır. İnsana en güzel yatırım ise, eğitimdir. Eğitime gereken önem ve değeri veren toplumlar ilerler ve gelişir. Bu bağlamda, büyük ve güçlü devleti var edecek güçlü adalet sistemi yetkin, donanımlı ve uzman hâkim, savcı ve yargı personeli eliyle var olacaktır. Yargı alanında verilecek meslek öncesi ve meslek içi eğitimler bu anlamda büyük önem taşımaktadır.
Bu kitapta Avrupa Birliği üyesi ülkelerde hâkim ve savcı eğitimleri ele alınmaktadır. Bu ülkelerdeki hâkim ve savcı eğitimlerinin hangi kurumsal yapı altında, hangi usulde verildiği ve müfredatları incelenmiştir. Çalışmada yöntem olarak her ülkenin kendi resmi erişim kaynaklarından yararlanılmıştır. Adalet mefkûresi olan bir medeniyetin temsilcileri olarak büyük ve güçlü devletin adalet ile kaim olacağı temel düşüncesiyle hazırlanan bu kitabın Türk hukuk uygulamasına ve yargı eğitimlerine yararlı olmasını dileriz.