Avrupa Ekonomik Topluluğu, şimdiki adıyla Avrupa Birliği 1957'de Roma Anlaşması ile kurulmuştur. Belçika, Batı Almanya, Fransa, Hollanda, İtalya ve Lüksemburg kurucu ülkelerdir. AB'nin kuruluşundan itibaren başarılı bir gelişim göstermesi, başlangıçta topluluğa üye olmak istemeyen ülkelerin daha sonra üyelik başvurusunda bulunmalarına neden olmuştur. Özellikle 2000'li yıllarda AB bir taraftan genişlerken diğer taraftan da bütünleşme çabası içine girmiştir. Genişleme, o dönemde AB için en önemli fırsatlardan birisi olmuştur. Yeni üyelere bir istikrar ve refah bölgesi sunarken kıtanın barışçıl yollarla bütünleşmesinin daha ileriye gitmesi amaçlanmıştır.
Bu kitap, AB'ye üyelik süresinde etkili olan genel bir modele ulaşmak ve bu model üzerinden ileride aday olacak ülkelerin üyelik sürelerinin kısa ya da uzun süreceği konusunda karar verilmesine yardımcı olması açısından önem taşımaktadır. Çalışma kapsamında kullanılan bağımsız değişkenler uluslararası çalışmalarda kullanılan göstergeleri içermekte ve Kopenhag kriterlerine uygun bir nitelik taşımaktadır. Kitapta ayrıca koşullu lojistik regresyon çözümlemesi kullanılarak AB gibi gündemdeki bir konu için üye ülkelerin üyelik sürecinde etkili olan değişkenleri belirlemek amaçlanmıştır. Aday ülkelerin bu değişkenlere göre üye olma sürelerinin sekiz yıldan kısa sürmesi olasılıkları tahmin edilmiştir. Uygulama sonucu olarak Türkiye için üyeliğin sekiz yıldan kısa olduğu tespit edilmiştir.
Çalışmanın literatüre sağladığı katkıyla, konu ile ilgilenen okurlar ve araştırmacılar için bir başvuru kaynağı olması hedeflenmektedir.
Avrupa Ekonomik Topluluğu, şimdiki adıyla Avrupa Birliği 1957'de Roma Anlaşması ile kurulmuştur. Belçika, Batı Almanya, Fransa, Hollanda, İtalya ve Lüksemburg kurucu ülkelerdir. AB'nin kuruluşundan itibaren başarılı bir gelişim göstermesi, başlangıçta topluluğa üye olmak istemeyen ülkelerin daha sonra üyelik başvurusunda bulunmalarına neden olmuştur. Özellikle 2000'li yıllarda AB bir taraftan genişlerken diğer taraftan da bütünleşme çabası içine girmiştir. Genişleme, o dönemde AB için en önemli fırsatlardan birisi olmuştur. Yeni üyelere bir istikrar ve refah bölgesi sunarken kıtanın barışçıl yollarla bütünleşmesinin daha ileriye gitmesi amaçlanmıştır.
Bu kitap, AB'ye üyelik süresinde etkili olan genel bir modele ulaşmak ve bu model üzerinden ileride aday olacak ülkelerin üyelik sürelerinin kısa ya da uzun süreceği konusunda karar verilmesine yardımcı olması açısından önem taşımaktadır. Çalışma kapsamında kullanılan bağımsız değişkenler uluslararası çalışmalarda kullanılan göstergeleri içermekte ve Kopenhag kriterlerine uygun bir nitelik taşımaktadır. Kitapta ayrıca koşullu lojistik regresyon çözümlemesi kullanılarak AB gibi gündemdeki bir konu için üye ülkelerin üyelik sürecinde etkili olan değişkenleri belirlemek amaçlanmıştır. Aday ülkelerin bu değişkenlere göre üye olma sürelerinin sekiz yıldan kısa sürmesi olasılıkları tahmin edilmiştir. Uygulama sonucu olarak Türkiye için üyeliğin sekiz yıldan kısa olduğu tespit edilmiştir.
Çalışmanın literatüre sağladığı katkıyla, konu ile ilgilenen okurlar ve araştırmacılar için bir başvuru kaynağı olması hedeflenmektedir.