Bireysel Başvuru Usulü

Stok Kodu:
9789750295096
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
305
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-09
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
%10 indirimli
490,00TL
441,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 53,90TL
KARGO BEDAVA
9789750295096
1346635
Bireysel Başvuru Usulü
Bireysel Başvuru Usulü
441.00

Avrupa Konseyi'nin kurucu üyelerinden biri olan Ülkemizin, 28 Ocak 1987 tarihinde Avrupa insan Hakları Sözleşmesi kapsamında bireysel başvuru hakkını tanımasıyla, Avrupa insan Hakları Mahkemesi adeta iç hukukumuzun bir parçası haline gelmiş, böylece bireyler olağan iç hukuk yollarını tükettikten sonra, uluslararası bir mahkeme olan AİHM'e de başvurma imkânı elde ederek, şikâyetlerinin bu Mahkeme tarafından da incelenmesini sağlamaya başlamışlardır.
2010 yılında yapılan Anayasa reformuyla, Anayasada güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerden, Avrupa insan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru imkânı getirilmiştir. Böylelikle pozitif hukukun en üst normu tarafından temel hak ve özgürlüklerin korunması bakımından Sözleşme'ye önemli bir rol verilmiştir.
Bütün bu gelişmelere rağmen Avrupa insan Hakları Mahkemesi'nin resmi dilinin İngilizce ve Fransızca olması, kıta Avrupası hukuk sisteminden ziyade Anglosakson (common law) hukuk sisteminin parametrelerine göre işlemesi nedeniyle ülkemiz hukukçuları tarafından sistem ve işleyişi açısından anlaşılabilirlik hala güncel bir sorun olarak devam etmektedir. Zira bir taraftan kararların birinci derece muhatabı olan yargı mensupları, avukatlar ve akademisyenlerin yeterli düzeyde yabancı dil bilgisine sahip olmaması, özellikle de hukuk İngilizcesi ya da Fransızcası eksikliği, diğer yandan AİHM'in davaları inceleme ve karar verme yöntemi hakkında bilgi eksikliği ya da farklılığı, söz konusu anlaşılabilirlik sorununun devam etmesinin en önemli sebepleri olarak görülmektedir.
Kitap, yazarın on yıllık insan Hakları Dairesi Başkanı olarak, tecrübe ve bilgi birikiminin bir ürünüdür. Bireysel başvuruların hazırlanması ve sunulmasından, başvuruların Mahkeme tarafından incelenmesi ve sonuçlandırılmasına kadar tüm aşamalar kitapta ele alınmıştır. Kararların icrasına ise kısaca değinilmiştir. Böylelikle bireysel başvuru usulü, hukuki yönleri itibariyle ayrıntılı bir şekilde incelenerek sistem olduğu gibi ortaya konulmaya çalışılmış ve akademisyenler ile hâkim, savcı, avukat ve tüm hukukçular bakımından bütünsel ve işlevsel olarak daha anlaşılabilir hale getirilmeye çalışılmıştır.

Avrupa Konseyi'nin kurucu üyelerinden biri olan Ülkemizin, 28 Ocak 1987 tarihinde Avrupa insan Hakları Sözleşmesi kapsamında bireysel başvuru hakkını tanımasıyla, Avrupa insan Hakları Mahkemesi adeta iç hukukumuzun bir parçası haline gelmiş, böylece bireyler olağan iç hukuk yollarını tükettikten sonra, uluslararası bir mahkeme olan AİHM'e de başvurma imkânı elde ederek, şikâyetlerinin bu Mahkeme tarafından da incelenmesini sağlamaya başlamışlardır.
2010 yılında yapılan Anayasa reformuyla, Anayasada güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerden, Avrupa insan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru imkânı getirilmiştir. Böylelikle pozitif hukukun en üst normu tarafından temel hak ve özgürlüklerin korunması bakımından Sözleşme'ye önemli bir rol verilmiştir.
Bütün bu gelişmelere rağmen Avrupa insan Hakları Mahkemesi'nin resmi dilinin İngilizce ve Fransızca olması, kıta Avrupası hukuk sisteminden ziyade Anglosakson (common law) hukuk sisteminin parametrelerine göre işlemesi nedeniyle ülkemiz hukukçuları tarafından sistem ve işleyişi açısından anlaşılabilirlik hala güncel bir sorun olarak devam etmektedir. Zira bir taraftan kararların birinci derece muhatabı olan yargı mensupları, avukatlar ve akademisyenlerin yeterli düzeyde yabancı dil bilgisine sahip olmaması, özellikle de hukuk İngilizcesi ya da Fransızcası eksikliği, diğer yandan AİHM'in davaları inceleme ve karar verme yöntemi hakkında bilgi eksikliği ya da farklılığı, söz konusu anlaşılabilirlik sorununun devam etmesinin en önemli sebepleri olarak görülmektedir.
Kitap, yazarın on yıllık insan Hakları Dairesi Başkanı olarak, tecrübe ve bilgi birikiminin bir ürünüdür. Bireysel başvuruların hazırlanması ve sunulmasından, başvuruların Mahkeme tarafından incelenmesi ve sonuçlandırılmasına kadar tüm aşamalar kitapta ele alınmıştır. Kararların icrasına ise kısaca değinilmiştir. Böylelikle bireysel başvuru usulü, hukuki yönleri itibariyle ayrıntılı bir şekilde incelenerek sistem olduğu gibi ortaya konulmaya çalışılmış ve akademisyenler ile hâkim, savcı, avukat ve tüm hukukçular bakımından bütünsel ve işlevsel olarak daha anlaşılabilir hale getirilmeye çalışılmıştır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat