"Onyedinci yüzyılda İngiliz Devrimi, onsekizinci yüzyılda Amerikan ve Fransız Devrimlerinden sonra burjuva kökenli özgürlük ve eşitlik hareketi dünyayı değiştirdi. Özgürlük kavramı, önceleri hükümetler, feodal ve mutlakiyetçi politika kuramcıları tarafından ütopyacı ve yıkıcı bir saçmalık olarak suçlanmasına karşın, tüm politik örgüt ve ideolojilerin başlıca ilkesi haline geldi. İşçi sınıfı bu özgürlük çağrısını politik bir slogan olmaktan çıkardı ve toplumsal bir isteme dönüştürdü. Endüstri devriminden sonra bu istem, yalnızca beyaz ırkın değil, endüstriyel kapitalizmin sömürgeci yayılması ve baskısıyla karşı karşıya kalan büyük bir çoğunluğu da kapsayarak, tüm insanlık adına yürütüldü."-Wolfgang Abendroth-
"Onyedinci yüzyılda İngiliz Devrimi, onsekizinci yüzyılda Amerikan ve Fransız Devrimlerinden sonra burjuva kökenli özgürlük ve eşitlik hareketi dünyayı değiştirdi. Özgürlük kavramı, önceleri hükümetler, feodal ve mutlakiyetçi politika kuramcıları tarafından ütopyacı ve yıkıcı bir saçmalık olarak suçlanmasına karşın, tüm politik örgüt ve ideolojilerin başlıca ilkesi haline geldi. İşçi sınıfı bu özgürlük çağrısını politik bir slogan olmaktan çıkardı ve toplumsal bir isteme dönüştürdü. Endüstri devriminden sonra bu istem, yalnızca beyaz ırkın değil, endüstriyel kapitalizmin sömürgeci yayılması ve baskısıyla karşı karşıya kalan büyük bir çoğunluğu da kapsayarak, tüm insanlık adına yürütüldü."-Wolfgang Abendroth-