Ay Işığı Sokağı, limana yakın bir sahil kasabasının, her yerinden müzik ve insan seslerinin yükseldiği bir Fransız mahallesi içerisindedir. Burada bozuk balık, yosun ve katran kokusuyla, bir anda yüze vuran serin ve temiz hava birbirine karışır.
Bir Fransız sokağında duyduğu Almanca arya, Almanya’ya gidecek gece trenini kaçıran bu gezgin için sokağa girmeye açık bir davettir. Yabancı bir ülkede kendine ait bir şeyler bulan bu adam, bu sesin peşinden giderek aryayı söyleyen kadını bulur. Ardından da bir adamın maruz kaldığı şiddetli hakaret ve nefrete tanık olur. Gördükleriyle kendini dışarı atar ancak nefrete tabi olan bu adam, onunla dertleşmekte ısrarcıdır.
Duydukları ve gördükleri karşısında bastıramadığı iç sesi, susturamadığı vicdanı ve umursamazlığı arasında kalan bu gezgine eşlik etmeye hazır mısınız?
Ay Işığı Sokağı, limana yakın bir sahil kasabasının, her yerinden müzik ve insan seslerinin yükseldiği bir Fransız mahallesi içerisindedir. Burada bozuk balık, yosun ve katran kokusuyla, bir anda yüze vuran serin ve temiz hava birbirine karışır.
Bir Fransız sokağında duyduğu Almanca arya, Almanya’ya gidecek gece trenini kaçıran bu gezgin için sokağa girmeye açık bir davettir. Yabancı bir ülkede kendine ait bir şeyler bulan bu adam, bu sesin peşinden giderek aryayı söyleyen kadını bulur. Ardından da bir adamın maruz kaldığı şiddetli hakaret ve nefrete tanık olur. Gördükleriyle kendini dışarı atar ancak nefrete tabi olan bu adam, onunla dertleşmekte ısrarcıdır.
Duydukları ve gördükleri karşısında bastıramadığı iç sesi, susturamadığı vicdanı ve umursamazlığı arasında kalan bu gezgine eşlik etmeye hazır mısınız?