Alman dilinin en çok okunan yazarlarından olan Stefan Zweig'ın kitapları ellinin üzerinde dilde, milyonlarca baskıya ulaştı. Kısa hikâyeleri kadar biyografileriyle de dünya edebiyatının en önemli figürlerinden biri olan Avusturyalı yazar Zweig'ın Ay Işığı Sokağı isimli kitabı, benzersiz üslubuyla kaleme aldığı dört hikâyesini içeriyor: Ay Işığı Sokağı, Leporella, Leman Gölü'nde Hadise, Ormanın Üzerindeki Yıldız. Bu kitabı Zweig'ın insan ruhunun derin ve karanlık noktalarına nasıl güçlü bir mercek tuttuğunun ispatı niteliğinde.
“O çok iyiydi. Bana karşı da, onu o sefaletten kurtardığım için bana çok minnettardı… ve minnet duyduğunu biliyordum da… Ama ben bunu duymak istiyordum, tekrar tekrar… Bu bana iyi geliyordu, teşekkürünü duymak… Bayım, iyi olduğunu hissetmek o kadar güzel ki… Özellikle de insan, aslında kötü olanın kendi olduğunun farkındaysa. Bunu sürekli işitmek için tüm paramı verebilirdim.”
Alman dilinin en çok okunan yazarlarından olan Stefan Zweig'ın kitapları ellinin üzerinde dilde, milyonlarca baskıya ulaştı. Kısa hikâyeleri kadar biyografileriyle de dünya edebiyatının en önemli figürlerinden biri olan Avusturyalı yazar Zweig'ın Ay Işığı Sokağı isimli kitabı, benzersiz üslubuyla kaleme aldığı dört hikâyesini içeriyor: Ay Işığı Sokağı, Leporella, Leman Gölü'nde Hadise, Ormanın Üzerindeki Yıldız. Bu kitabı Zweig'ın insan ruhunun derin ve karanlık noktalarına nasıl güçlü bir mercek tuttuğunun ispatı niteliğinde.
“O çok iyiydi. Bana karşı da, onu o sefaletten kurtardığım için bana çok minnettardı… ve minnet duyduğunu biliyordum da… Ama ben bunu duymak istiyordum, tekrar tekrar… Bu bana iyi geliyordu, teşekkürünü duymak… Bayım, iyi olduğunu hissetmek o kadar güzel ki… Özellikle de insan, aslında kötü olanın kendi olduğunun farkındaysa. Bunu sürekli işitmek için tüm paramı verebilirdim.”