Ayaşlı Bir Garip Öksüz

Stok Kodu:
9786258425178
Boyut:
13x19.5
Sayfa Sayısı:
130
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-01
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%30 indirimli
130,00TL
91,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 11,12TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786258425178
1220596
Ayaşlı Bir Garip Öksüz
Ayaşlı Bir Garip Öksüz
91.00

Üvey annesi tarafından bağlandığı dut ağacından kurtularak, yedi, sekiz yaşlarında Ayaş’ın taşlık, tepelik, dağlık yollarını günlerce yürüyerek aşıp, aç ve bitap halde geldiği Ankara’nın sokaklarında başladığı yaşam kavgasında, ruhundaki fırtınaları dizelere dökerek dimdik ayakta kalabilmişti. Ulus’un arka sokaklarından, köprü altlarından, At Pazarına zorlu çıkışı, genç Cumhuriyetin o kargaşalı yıllarında, sokakta ahlaki değerlerini kaybetmeden, sadece çalışarak ve dürüstçe işini yaparak, çalıştığı insanlara olan sadakatiyle, iç çırpınışlarıyla yazdığı ve söylediği şiirlere tutunarak yalnız yürüdüğü Ankara sokaklarında kurtuluşu ve başarıyı yakalayış hikâyesi kolay olmamıştı. Bazen en yakınınızdakinin, öksüzlüğünüzün yoldaşı ablanızın! Dostunuz sandığınız ortamlarda, sizi kurşunladığı anlarda sırlarınızı, içsel çırpınışlarınızı yırtılmış bir kâğıt parçası üzerine, şiir dizeleriyle döktüğünüzde, feryadınızı hisseden harfler bütünüyle hayata daha sıkı bağlanabiliyordunuz. Şiirlerini okuduğumda terzi “Kadir KARAOĞLU”nun Türkiye’nin Ömer Hayyam’ı olduğunu, “Yıldızların Yükseldiği Anların’’, hep bir tesadüfler, sansasyonlar, farklı ilişki zenginlikleri bütünü olduğunu unutmamışken, “Mavi Gözlü Devlerin” yükselişinin hep sancılı olduğunu bir kez daha fark etmiştim. “Mavi Gözlü” bir dev daha yolun sonunda geride bıraktıklarıyla, “Hiç”liğe geçtiğinde dahi yaşamında yakaladığı duygular şölenini biz insanlara bırakarak, hep “VARLIK”ta kalınabileceğini, “YOKLUK”a geçişin, bir “Hiç” olarak ölmenin insanın yazgısı değil kendi seçeneği olabileceğini bir kez daha bizlere göstermişti.

Üvey annesi tarafından bağlandığı dut ağacından kurtularak, yedi, sekiz yaşlarında Ayaş’ın taşlık, tepelik, dağlık yollarını günlerce yürüyerek aşıp, aç ve bitap halde geldiği Ankara’nın sokaklarında başladığı yaşam kavgasında, ruhundaki fırtınaları dizelere dökerek dimdik ayakta kalabilmişti. Ulus’un arka sokaklarından, köprü altlarından, At Pazarına zorlu çıkışı, genç Cumhuriyetin o kargaşalı yıllarında, sokakta ahlaki değerlerini kaybetmeden, sadece çalışarak ve dürüstçe işini yaparak, çalıştığı insanlara olan sadakatiyle, iç çırpınışlarıyla yazdığı ve söylediği şiirlere tutunarak yalnız yürüdüğü Ankara sokaklarında kurtuluşu ve başarıyı yakalayış hikâyesi kolay olmamıştı. Bazen en yakınınızdakinin, öksüzlüğünüzün yoldaşı ablanızın! Dostunuz sandığınız ortamlarda, sizi kurşunladığı anlarda sırlarınızı, içsel çırpınışlarınızı yırtılmış bir kâğıt parçası üzerine, şiir dizeleriyle döktüğünüzde, feryadınızı hisseden harfler bütünüyle hayata daha sıkı bağlanabiliyordunuz. Şiirlerini okuduğumda terzi “Kadir KARAOĞLU”nun Türkiye’nin Ömer Hayyam’ı olduğunu, “Yıldızların Yükseldiği Anların’’, hep bir tesadüfler, sansasyonlar, farklı ilişki zenginlikleri bütünü olduğunu unutmamışken, “Mavi Gözlü Devlerin” yükselişinin hep sancılı olduğunu bir kez daha fark etmiştim. “Mavi Gözlü” bir dev daha yolun sonunda geride bıraktıklarıyla, “Hiç”liğe geçtiğinde dahi yaşamında yakaladığı duygular şölenini biz insanlara bırakarak, hep “VARLIK”ta kalınabileceğini, “YOKLUK”a geçişin, bir “Hiç” olarak ölmenin insanın yazgısı değil kendi seçeneği olabileceğini bir kez daha bizlere göstermişti.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat