Bugün lal bir gül goncası gördümhayret hangi arada yetiştin de çıktın insan içine,ne vakit?
Demirden parmaklık vardı önünde,kırmaya niyetli gövdesini dayamış kanatıyordu hürriyet pahasına.Yaprağındaki gayretkeş karıncanınkendinden büyük umudundan güç alıyordu besbelli.
Evet umut çiseliyordu bugün,karbeyaz düşlerimi ertelemeye değecek kadar güzel!
Fakat umut geleceğe ait değildi,bugüneydi.
“Bugün ölsem”dedim,”mutlu ölürüm!”
Muhtemel dudaklarımdaasılı kalır bir mavi gülücük sonsuz genişlikte.
Ve bir şiir çıkar ceplerimden huzura dair.
Yüzümde görünmez bir tek iz ne pişmanlık ne de kederden.
Evet bugün ölsem mutlu ölürüm,yanımda bir gülüşümü götürürüm.
Bütün umudumu dünyada bırakırım yürek yürek!
Umut kalanlara lazım…
Bugün lal bir gül goncası gördümhayret hangi arada yetiştin de çıktın insan içine,ne vakit?
Demirden parmaklık vardı önünde,kırmaya niyetli gövdesini dayamış kanatıyordu hürriyet pahasına.Yaprağındaki gayretkeş karıncanınkendinden büyük umudundan güç alıyordu besbelli.
Evet umut çiseliyordu bugün,karbeyaz düşlerimi ertelemeye değecek kadar güzel!
Fakat umut geleceğe ait değildi,bugüneydi.
“Bugün ölsem”dedim,”mutlu ölürüm!”
Muhtemel dudaklarımdaasılı kalır bir mavi gülücük sonsuz genişlikte.
Ve bir şiir çıkar ceplerimden huzura dair.
Yüzümde görünmez bir tek iz ne pişmanlık ne de kederden.
Evet bugün ölsem mutlu ölürüm,yanımda bir gülüşümü götürürüm.
Bütün umudumu dünyada bırakırım yürek yürek!
Umut kalanlara lazım…