"İki gözümüz var ama bir görürüz."
Mevlana
Kainattaki her şeyin özü birdir. Birlik, varlık tezahüründe çokluk içinde sırlanmıştır. Çokluğu meydana getiren her unsur, tek tek hürmete layıktır zira her birinde Bir’liğin kokusu vardır.
Kültür hamuru büyük tevhid ustalarının görüşleri ile yoğrulan toplumlarda barış, hoşgörü ve anlayış hakim olur; aksi halde ise kavga, tahammülsüzlük ve savaş...
İslam dünyasının birlik fikrinden neden bu kadar uzaklaştığının sebebini irdeleyen bu kitap, Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç’la muhtelif zamanlarda yapılan söyleşilerden oluşmaktadır. Kitap iki bölümdür. Birinci bölümde, ariflerin bakışıyla İslam ahlakı ve tasavvufî meseleler ele alınmıştır. İkinci bölüm, İslam dünyasının iki büyük akımı olan Sünnilik ve Şiilik arasındaki ihtilafların nasıl en aza indirileceği derdine düşen yazılardan oluşmaktadır.
İslam kisvesi altında birbiriyle savaşan, gerçek İslam’ı temsil etmekten çok uzak akımların, âriflerin tevhid anlayışına uzak düşüşümüzle ortaya çıktığı hakikatine vurgu yapan bu satırlar,“Allahım! Müslümanların kalpleri arasını birleştir” duasının nasıl gerçekleşebileceğini göstermeye çalışan bir “amin” gibidir.
"İki gözümüz var ama bir görürüz."
Mevlana
Kainattaki her şeyin özü birdir. Birlik, varlık tezahüründe çokluk içinde sırlanmıştır. Çokluğu meydana getiren her unsur, tek tek hürmete layıktır zira her birinde Bir’liğin kokusu vardır.
Kültür hamuru büyük tevhid ustalarının görüşleri ile yoğrulan toplumlarda barış, hoşgörü ve anlayış hakim olur; aksi halde ise kavga, tahammülsüzlük ve savaş...
İslam dünyasının birlik fikrinden neden bu kadar uzaklaştığının sebebini irdeleyen bu kitap, Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç’la muhtelif zamanlarda yapılan söyleşilerden oluşmaktadır. Kitap iki bölümdür. Birinci bölümde, ariflerin bakışıyla İslam ahlakı ve tasavvufî meseleler ele alınmıştır. İkinci bölüm, İslam dünyasının iki büyük akımı olan Sünnilik ve Şiilik arasındaki ihtilafların nasıl en aza indirileceği derdine düşen yazılardan oluşmaktadır.
İslam kisvesi altında birbiriyle savaşan, gerçek İslam’ı temsil etmekten çok uzak akımların, âriflerin tevhid anlayışına uzak düşüşümüzle ortaya çıktığı hakikatine vurgu yapan bu satırlar,“Allahım! Müslümanların kalpleri arasını birleştir” duasının nasıl gerçekleşebileceğini göstermeye çalışan bir “amin” gibidir.