“Bana Ayı Yanka diyorlar. Beni buldukları yerden dolayı değil, bu hikâyeyi sadece birkaç kişi biliyor. Bana Ayı Yanka diyorlar çünkü ben çok büyük ve güçlüyüm.”
Bebekken bir ayı mağarasında terk edilmiş halde bulunan Yanka, hayatı boyunca nereden geldiğini merak eder. Köylülerin garip fısıltılarını ve bakışlarını görmezden gelmeye çalışır, ‘keşke içim de dışım kadar güçlü olsaydı’ der. Ancak gerçekte kim olduğuna dair cevaplar aramak için evinden kaçmak zorunda kaldığında, hayal ettiğinin çok ötesinde bir yolculuk başlar. Maceraları buzlu nehirlerden, yanan dağlara uzanır ve yol boyunca sürekli büyüyen olağanüstü bir arkadaş sürüsüyle tanışır.
"Özel ve samimi hissettiren eski peri masallarına dayanan, sevgi ve aidiyet duygusunun gerçek büyüsüyle parıldayan bu hikâye bir cevher."
-Catherine Doyle, Çok Satan Gençlik Kitapları Yazarı
“Bana Ayı Yanka diyorlar. Beni buldukları yerden dolayı değil, bu hikâyeyi sadece birkaç kişi biliyor. Bana Ayı Yanka diyorlar çünkü ben çok büyük ve güçlüyüm.”
Bebekken bir ayı mağarasında terk edilmiş halde bulunan Yanka, hayatı boyunca nereden geldiğini merak eder. Köylülerin garip fısıltılarını ve bakışlarını görmezden gelmeye çalışır, ‘keşke içim de dışım kadar güçlü olsaydı’ der. Ancak gerçekte kim olduğuna dair cevaplar aramak için evinden kaçmak zorunda kaldığında, hayal ettiğinin çok ötesinde bir yolculuk başlar. Maceraları buzlu nehirlerden, yanan dağlara uzanır ve yol boyunca sürekli büyüyen olağanüstü bir arkadaş sürüsüyle tanışır.
"Özel ve samimi hissettiren eski peri masallarına dayanan, sevgi ve aidiyet duygusunun gerçek büyüsüyle parıldayan bu hikâye bir cevher."
-Catherine Doyle, Çok Satan Gençlik Kitapları Yazarı