Bu kitapta, insanların yalnızlaşması, karanlık kalabalıkların baskısı altında yaşam güçlükleri ve kendi olma zorluklarına dair paylaşımlar var. Yalnız değiliz ve bu evrende milyonlarca kişi aynı soruları sorup cevap bulmaya çalışıyor ve bir cevabın, bir seçimin sonucu gösteriyor bizlere. İçimize yabancı kalp ve akıl ayrılığının getirdiği sorunlar denizinde boğulmak üzere olan, yardım isteyen sessiz çığlıkları duyabiliyor kulak verip sesleri dinleyenler. Bu noktada en basit çarenin de bizde yani içimizde olduğunu gösteren birçok kanıt var.
“Kendinden kendine sefer eyle” diyor sevgili Mevlana ve diğer birçok düşünür. İçe bakış zorlukları ve bakıp gördüğümüzde karşımıza çıkanların şaşırtıcılığına hazır olmayı gerektiriyor. Ama cesur olup bir ara bir uğramak ve ne var ne yok bir bakmak lazım içimize. Bakmak, görmek lazım içimizde ne var, yoklamak lazım. Kilitli sandığı arada bir açmak, havalandırmak, güneşlendirmek lazım. Hz. Mevlana “Kalp kilitlidir ve her kalbin anahtarı farklıdır. Ne kadar zorlarsan zorla, yanlış anahtar doğru kalbi açamazsın” der. İşte içimizdeki gerçek kişilerde böyle bir şey, ortaya çıkmak ve kendini göstermek ister.
Bir gün gelecek ve o kendini gösterecektir. Yüzleşme yaşanacaktır. Hem de tanıkların huzurunda. Ortaya çıkacak olan kişiliğimizin nasıl bir şey olacağı nasıl yaşadığımızın, nasıl beslendiğimizin, sadece maddi anlamda değil entelektüel anlamda da gelişmemizin sonucu olacaktır.
Bu kitapta, insanların yalnızlaşması, karanlık kalabalıkların baskısı altında yaşam güçlükleri ve kendi olma zorluklarına dair paylaşımlar var. Yalnız değiliz ve bu evrende milyonlarca kişi aynı soruları sorup cevap bulmaya çalışıyor ve bir cevabın, bir seçimin sonucu gösteriyor bizlere. İçimize yabancı kalp ve akıl ayrılığının getirdiği sorunlar denizinde boğulmak üzere olan, yardım isteyen sessiz çığlıkları duyabiliyor kulak verip sesleri dinleyenler. Bu noktada en basit çarenin de bizde yani içimizde olduğunu gösteren birçok kanıt var.
“Kendinden kendine sefer eyle” diyor sevgili Mevlana ve diğer birçok düşünür. İçe bakış zorlukları ve bakıp gördüğümüzde karşımıza çıkanların şaşırtıcılığına hazır olmayı gerektiriyor. Ama cesur olup bir ara bir uğramak ve ne var ne yok bir bakmak lazım içimize. Bakmak, görmek lazım içimizde ne var, yoklamak lazım. Kilitli sandığı arada bir açmak, havalandırmak, güneşlendirmek lazım. Hz. Mevlana “Kalp kilitlidir ve her kalbin anahtarı farklıdır. Ne kadar zorlarsan zorla, yanlış anahtar doğru kalbi açamazsın” der. İşte içimizdeki gerçek kişilerde böyle bir şey, ortaya çıkmak ve kendini göstermek ister.
Bir gün gelecek ve o kendini gösterecektir. Yüzleşme yaşanacaktır. Hem de tanıkların huzurunda. Ortaya çıkacak olan kişiliğimizin nasıl bir şey olacağı nasıl yaşadığımızın, nasıl beslendiğimizin, sadece maddi anlamda değil entelektüel anlamda da gelişmemizin sonucu olacaktır.