“Türklük, beş yüz seneden beri İstanbul'u ve Boğaziçi'ni bütün beşeriyetin hayaline böyle nakşetti. Mimarisini bu şehrin her tepesine, her sahiline, her köşesine kurarken güya: “Artık bu diyar dünya durdukça Türk kalacaktır.” dediği hissedilir. Fetihten sonra İstanbul'a yerleşmiş olan halkın iklimle bu imtizacını kaydettikten sonra, yeni baştan kurmuş olduğu bu şehirde yaratmış olduğu güzelliklerin en yüksek bir kıratta olduğunu söylemek lâzımdır.”
Yahya Kemal için İstanbul tabiı ̂ güzelliğinin yanında, Türk mille nin fizyolojik olarak kazandığı mükemmeliye , kültür ve medeniye"e vardığı seviyeyi gösteren bir şehirdir. Bu sebepten olmalı ki o, İstanbul'u çok sever, onun içinde yaşamaktan, onu keşfetmekten büyük zevk duyar. Türk kültür ve edebiya*nda İstanbul'un manasını ilk kavrayan yazar, Yahya Kemal'dir.
“Türklük, beş yüz seneden beri İstanbul'u ve Boğaziçi'ni bütün beşeriyetin hayaline böyle nakşetti. Mimarisini bu şehrin her tepesine, her sahiline, her köşesine kurarken güya: “Artık bu diyar dünya durdukça Türk kalacaktır.” dediği hissedilir. Fetihten sonra İstanbul'a yerleşmiş olan halkın iklimle bu imtizacını kaydettikten sonra, yeni baştan kurmuş olduğu bu şehirde yaratmış olduğu güzelliklerin en yüksek bir kıratta olduğunu söylemek lâzımdır.”
Yahya Kemal için İstanbul tabiı ̂ güzelliğinin yanında, Türk mille nin fizyolojik olarak kazandığı mükemmeliye , kültür ve medeniye"e vardığı seviyeyi gösteren bir şehirdir. Bu sebepten olmalı ki o, İstanbul'u çok sever, onun içinde yaşamaktan, onu keşfetmekten büyük zevk duyar. Türk kültür ve edebiya*nda İstanbul'un manasını ilk kavrayan yazar, Yahya Kemal'dir.