Selanik üzerine konuşmak, yazmak kaybettiğimiz bir dünyayı ve insanını anlama çabasıdır. O Selanik ki Osmanlı’nın batıya açılan penceresi, eski İstanbulluların “Avrupai Osmani”sidir. Selanik, Osmanlı’nın İstanbul’dan sonra, Rumeli yakasındaki en parlak kentidir. Osmanlı yönetiminde geçen dört yüz seksen iki yıl boyunca çok uluslu, çok kültürlü, çok dilli bir kent olma özelliğini sürdürmüştür.
Selanik’in en özgün topluluğunu ise “Dönmeler” oluşturmuştur. Dönmelerin büyük katkısı ile Selanik, önemli bir ticaret ve kültür merkezi haline gelmiştir. Dönmelerin Balkan Harbi’nin ve Mübadele’nin etkisi ile İstanbul’a yerleşmeleri, tarihsel sürece yeni bir boyut kazandırmıştır. Her ne kadar Cumhuriyetin kuruluş yıllarında laik devlet anlayışını ve “eşit yurttaş” kimliğini büyük bir sadakatle benimseseler de geniş toplum tarafından daima kuşkuyla karşılanmışlar, günümüze kadar süregelen nefret söyleminin, komplo teorilerinin hedefi olmuşlardır.
Suzan Nana Tarablus bu kitabında, “Dönmeler”in İstanbul’a göçünden tören ve ritüellerine, komşuluk ilişkilerinden yemek kültürlerine, bir araya gelme pratiklerinden toplumsal bellekte yer etmiş travmalarına kadar konuya dair önemli bir sözlü tarih çalışması yapıyor.
Bu kez konuşma sırası “Dönmeler”de!..
Selanik üzerine konuşmak, yazmak kaybettiğimiz bir dünyayı ve insanını anlama çabasıdır. O Selanik ki Osmanlı’nın batıya açılan penceresi, eski İstanbulluların “Avrupai Osmani”sidir. Selanik, Osmanlı’nın İstanbul’dan sonra, Rumeli yakasındaki en parlak kentidir. Osmanlı yönetiminde geçen dört yüz seksen iki yıl boyunca çok uluslu, çok kültürlü, çok dilli bir kent olma özelliğini sürdürmüştür.
Selanik’in en özgün topluluğunu ise “Dönmeler” oluşturmuştur. Dönmelerin büyük katkısı ile Selanik, önemli bir ticaret ve kültür merkezi haline gelmiştir. Dönmelerin Balkan Harbi’nin ve Mübadele’nin etkisi ile İstanbul’a yerleşmeleri, tarihsel sürece yeni bir boyut kazandırmıştır. Her ne kadar Cumhuriyetin kuruluş yıllarında laik devlet anlayışını ve “eşit yurttaş” kimliğini büyük bir sadakatle benimseseler de geniş toplum tarafından daima kuşkuyla karşılanmışlar, günümüze kadar süregelen nefret söyleminin, komplo teorilerinin hedefi olmuşlardır.
Suzan Nana Tarablus bu kitabında, “Dönmeler”in İstanbul’a göçünden tören ve ritüellerine, komşuluk ilişkilerinden yemek kültürlerine, bir araya gelme pratiklerinden toplumsal bellekte yer etmiş travmalarına kadar konuya dair önemli bir sözlü tarih çalışması yapıyor.
Bu kez konuşma sırası “Dönmeler”de!..