Bağımlılık olgusunu sosyolojik, siyasi ve tarihsel bağlamında ele alan bu kitapta Kültegin Ögel gerek akademik gerek toplumsal söylemlerde bağımlılığın nasıl inşa edildiğini zengin ve akıcı örneklerle incelerken bireysel düzlemde bağımlılığın çok katmanlı bir olgu olduğunu ortaya koyuyor. Kahve, alkol, tütün ve afyon kullanımının sömürgecilik, endüstrileşme, Avrupa burjuvazisi ve işçi sınıfıyla kesişme noktalarından; meyhaneler ve alkol yasakları üzerinden yapılan birey, kamu ve iktidar tartışmalarına kadar bağımlılığın tarihsel arkaplanını sunuyor. Bağımlılık yapan bazı maddelerin kullanımı mümkün ve meşru iken bazılarının yasak olmasını belirleyen ölçütleri, bireysel özgürlükler ile toplumsal yasaklar arasındaki hassas dengeyi analiz ediyor. Tıbbi ve akademik jargondan uzak, herkesin anlayabileceği bir dille yazılmış bu eserde, Ögel, madde kullanımının yoksullukla ve toplumsal eşitsizlikle olan ilişkisini analiz edip bağımlılık üzerinden yapılan damgalamanın sınıfsal kimlikle nasıl iç içe geçtiğini gösterirken okuru bağımlılık olgusunu etiketlemeden anlamaya davet ediyor.
Bağımlılık olgusunu sosyolojik, siyasi ve tarihsel bağlamında ele alan bu kitapta Kültegin Ögel gerek akademik gerek toplumsal söylemlerde bağımlılığın nasıl inşa edildiğini zengin ve akıcı örneklerle incelerken bireysel düzlemde bağımlılığın çok katmanlı bir olgu olduğunu ortaya koyuyor. Kahve, alkol, tütün ve afyon kullanımının sömürgecilik, endüstrileşme, Avrupa burjuvazisi ve işçi sınıfıyla kesişme noktalarından; meyhaneler ve alkol yasakları üzerinden yapılan birey, kamu ve iktidar tartışmalarına kadar bağımlılığın tarihsel arkaplanını sunuyor. Bağımlılık yapan bazı maddelerin kullanımı mümkün ve meşru iken bazılarının yasak olmasını belirleyen ölçütleri, bireysel özgürlükler ile toplumsal yasaklar arasındaki hassas dengeyi analiz ediyor. Tıbbi ve akademik jargondan uzak, herkesin anlayabileceği bir dille yazılmış bu eserde, Ögel, madde kullanımının yoksullukla ve toplumsal eşitsizlikle olan ilişkisini analiz edip bağımlılık üzerinden yapılan damgalamanın sınıfsal kimlikle nasıl iç içe geçtiğini gösterirken okuru bağımlılık olgusunu etiketlemeden anlamaya davet ediyor.