Madde kullanımı, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ciddi bir sorun hâline gelmiştir. Madde kullanımı sonrası fiziksel, psikolojik, sosyal anlamda olumsuz sonuçlarla karşı karşıya kalınmaktadır. Astım, bronşit, nefes darlığı, mide ve bağırsak rahatsızlıkları gibi fiziksel rahatsızlıkların yanı sıra anksiyete, depresyon, uyku problemleri, öfke kontrolünde zorlanma gibi ruhsal sorunlar görülebilmektedir. Giderek kronik kullanımla birlikte aile ve arkadaş ilişkilerinde bozulmalar, iş performansında düşüşler ya da işini kaybetme, maddi sıkıntıların olması gibi sosyal sorunlar da yaşanmaktadır.
Bağımlılık bir beyin hastalığı olarak tanımlanmaktadır. Beynin hemen hemen tüm fonksiyonları bağımlılık yapıcı maddenin etkisinde kalmaktadır. Frontal korteks etkilenen beyin bölgelerinden biridir. Bu bölge öğrenme, algılama, dikkat, hafıza ve karar verme gibi bilişsel işlevlerden sorumludur. Bu bölgenin etkilenmesi yürütücü işlevlerin etkilenmesine neden olmaktadır. Bunun yanı sıra bu kişiler, olayları akıllarında tutamamakta, öğrenme ve algılama becerileri zayıflamakta, dikkat ve konsantrasyonda sıkıntı yaşamaktadır ve dürtüsel şekilde kararlar verebilmektedirler. Madde etkisinde anlık ve aceleci kararlar alınması riskli sonuçları beraberinde getirebilmektedir.
İşte bu gerekçe ile bağımlılığı olan bireylerin yaşama katılımlarını ve yaşam kalitelerini artırmaya yönelik karar verme becerilerini güçlendirmeye yönelik bir müdahale programı geliştirilmesine ihtiyaç duyulmuştur. Madde kullanımı olan bireylerin hızlı ve/veya dürtüsel hareket etmeksizin daha dikkatli nasıl karar verebilecekleri konusunda farkındalık kazanmaları ve karar verme mekanizmaları üzerinde etkili olabilecek diğer faktörlere ilişkin bilgi sahibi olmaları amacıyla karar verme becerileri müdahale programı geliştirilmiştir. Altı oturumdan oluşan bu müdahale programında karar verme nedir, karar verme süreçleri, karar verme basamakları, karar verme stilleri, madde kullanımı ve karar verme, stres ve karar verme, dürtüsellik ve karar verme gibi konulara yer verilmiştir. Karar vermemizi etkileyen belirlenen bu süreçlerde “içgörü” geliştirilmesi hedeflenmiştir.
Madde kullanımı, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ciddi bir sorun hâline gelmiştir. Madde kullanımı sonrası fiziksel, psikolojik, sosyal anlamda olumsuz sonuçlarla karşı karşıya kalınmaktadır. Astım, bronşit, nefes darlığı, mide ve bağırsak rahatsızlıkları gibi fiziksel rahatsızlıkların yanı sıra anksiyete, depresyon, uyku problemleri, öfke kontrolünde zorlanma gibi ruhsal sorunlar görülebilmektedir. Giderek kronik kullanımla birlikte aile ve arkadaş ilişkilerinde bozulmalar, iş performansında düşüşler ya da işini kaybetme, maddi sıkıntıların olması gibi sosyal sorunlar da yaşanmaktadır.
Bağımlılık bir beyin hastalığı olarak tanımlanmaktadır. Beynin hemen hemen tüm fonksiyonları bağımlılık yapıcı maddenin etkisinde kalmaktadır. Frontal korteks etkilenen beyin bölgelerinden biridir. Bu bölge öğrenme, algılama, dikkat, hafıza ve karar verme gibi bilişsel işlevlerden sorumludur. Bu bölgenin etkilenmesi yürütücü işlevlerin etkilenmesine neden olmaktadır. Bunun yanı sıra bu kişiler, olayları akıllarında tutamamakta, öğrenme ve algılama becerileri zayıflamakta, dikkat ve konsantrasyonda sıkıntı yaşamaktadır ve dürtüsel şekilde kararlar verebilmektedirler. Madde etkisinde anlık ve aceleci kararlar alınması riskli sonuçları beraberinde getirebilmektedir.
İşte bu gerekçe ile bağımlılığı olan bireylerin yaşama katılımlarını ve yaşam kalitelerini artırmaya yönelik karar verme becerilerini güçlendirmeye yönelik bir müdahale programı geliştirilmesine ihtiyaç duyulmuştur. Madde kullanımı olan bireylerin hızlı ve/veya dürtüsel hareket etmeksizin daha dikkatli nasıl karar verebilecekleri konusunda farkındalık kazanmaları ve karar verme mekanizmaları üzerinde etkili olabilecek diğer faktörlere ilişkin bilgi sahibi olmaları amacıyla karar verme becerileri müdahale programı geliştirilmiştir. Altı oturumdan oluşan bu müdahale programında karar verme nedir, karar verme süreçleri, karar verme basamakları, karar verme stilleri, madde kullanımı ve karar verme, stres ve karar verme, dürtüsellik ve karar verme gibi konulara yer verilmiştir. Karar vermemizi etkileyen belirlenen bu süreçlerde “içgörü” geliştirilmesi hedeflenmiştir.