Elinizdeki kitap, unutturulmak istenen, dahası yalanlar ve uydurmalarla karalanmak istenen bir tarihsel gerçekliğin birebir anlatımdır.
Tozlu raflardan çekip çıkardığımız, İstanbul Askeri Matbaası'nda 1941'de basılmış ve üstünde "121 Sayılı Askeri Mecmua lahikasıdır"(121 Sayılı Askeri Dergi ekidir) yazılı bu kitap, emperyalizmin büyük burnunu sürterek, dünyanın tüm ezilen uluslarına örnek olan Ulusal Kurtuluş Savaşı'mızın hangi koşullarda verildiğinin, halk ordusunun içinde işgalcilere karşı göğüs göğüse çarpışan bir yedek teğmenin kaleminden günbegün aktarımıdır.
Ayağında çarıkla Samsun'dan İzmir'e değin yürüyüp bu ülkeyi kurtaran Yedek Teğmen A. Şevket'in bugün şehit düştüğü yerde, Çaldağı eteklerinde yatan er Mehmet'in, daha künyesi bölük defterine kaydedilemeden toprağa düşen yedek subay Raci'nin öyküleri, 23 Nisan gibi, 19 Mayıs gibi, 29 Ekim gibi bayram olmaktan çıkarılmaya çabalanan 30 Ağustos'un zafer uğultusunu yeniden taşıyor günümüze...
A. Şevket'in güncesi, bu ulusun yüreğinde yanan bağımsızlık ateşinin sönmez, silinmez İstiklâl Madalyası'dır!
Elinizdeki kitap, unutturulmak istenen, dahası yalanlar ve uydurmalarla karalanmak istenen bir tarihsel gerçekliğin birebir anlatımdır.
Tozlu raflardan çekip çıkardığımız, İstanbul Askeri Matbaası'nda 1941'de basılmış ve üstünde "121 Sayılı Askeri Mecmua lahikasıdır"(121 Sayılı Askeri Dergi ekidir) yazılı bu kitap, emperyalizmin büyük burnunu sürterek, dünyanın tüm ezilen uluslarına örnek olan Ulusal Kurtuluş Savaşı'mızın hangi koşullarda verildiğinin, halk ordusunun içinde işgalcilere karşı göğüs göğüse çarpışan bir yedek teğmenin kaleminden günbegün aktarımıdır.
Ayağında çarıkla Samsun'dan İzmir'e değin yürüyüp bu ülkeyi kurtaran Yedek Teğmen A. Şevket'in bugün şehit düştüğü yerde, Çaldağı eteklerinde yatan er Mehmet'in, daha künyesi bölük defterine kaydedilemeden toprağa düşen yedek subay Raci'nin öyküleri, 23 Nisan gibi, 19 Mayıs gibi, 29 Ekim gibi bayram olmaktan çıkarılmaya çabalanan 30 Ağustos'un zafer uğultusunu yeniden taşıyor günümüze...
A. Şevket'in güncesi, bu ulusun yüreğinde yanan bağımsızlık ateşinin sönmez, silinmez İstiklâl Madalyası'dır!