1884-1914 yılları arasında yaşamış olan Baha Tevfik, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş döneminde yetişmiş olan önemli düşünürlerden birisidir. Zira siyâsî, sosyal, ilmî, dinî ve felsefî konularda Batı'da üretilen materyalist ve pozitivist fikirleri gerek bazı ünlü materyalistlerden yaptığı çevirilerle, gerekse özgün görüşlerinin de yer aldığı telif eserlerle kültürel dünyamıza taşıyan felsefeciler arasında öncü bir konuma sahiptir. Bu konumundan dolayı O, kullandığı dilin materyalizmin Osmanlıcası olduğu söylenilen bir düşünce çevresinin üyesi sayılmıştır.
Baha Tevfik, dinin insan tarafından meydana getirildiğini ileri sürerek, dinin kökenini insan psikolojisine ve topluma indirger. Düşünür, bilimin dinin aleyhine geliştiği ve bilimin ilerlemesiyle dinî inançların yaşama alanının gitgide daralmakta olduğu görüşündedir. O'na göre ebediyen yaşamak fikri, bedensel diriliş ve Âhiret inançlarını meydana getirmiştir. Ancak bu inançların insanın acziyetini gidermede yetersiz kalmaları üzerine, insan düşüncesi zamanla daha yüksek bir mükemmellik tasavvuru olan Allah inancını meydana getirmiştir.
Baha Tevfik'e göre ruh, metafizik ve ebedî bir varlık değildir, bedenimizin nitelik ve işlevlerinin toplamıdır. Tanrı'yı, insanın kendi benliğini düşünerek yarattığı hayâlî bir varlık olarak kabul eden Baha Tevfik, evreni kozmolojik olarak açıklayabilmek için Tanrı'nın yerine Tanrısal nitelikler atfettiği doğayı geçirmektedir. Biyolojik-evrimci bir materyalist olan Baha Tevfik, insanların hayvanlardan, hayvanların bitkilerden, bitkilerin de protoplazmadan evrimleşerek türedikleri görüşündedir.
1884-1914 yılları arasında yaşamış olan Baha Tevfik, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş döneminde yetişmiş olan önemli düşünürlerden birisidir. Zira siyâsî, sosyal, ilmî, dinî ve felsefî konularda Batı'da üretilen materyalist ve pozitivist fikirleri gerek bazı ünlü materyalistlerden yaptığı çevirilerle, gerekse özgün görüşlerinin de yer aldığı telif eserlerle kültürel dünyamıza taşıyan felsefeciler arasında öncü bir konuma sahiptir. Bu konumundan dolayı O, kullandığı dilin materyalizmin Osmanlıcası olduğu söylenilen bir düşünce çevresinin üyesi sayılmıştır.
Baha Tevfik, dinin insan tarafından meydana getirildiğini ileri sürerek, dinin kökenini insan psikolojisine ve topluma indirger. Düşünür, bilimin dinin aleyhine geliştiği ve bilimin ilerlemesiyle dinî inançların yaşama alanının gitgide daralmakta olduğu görüşündedir. O'na göre ebediyen yaşamak fikri, bedensel diriliş ve Âhiret inançlarını meydana getirmiştir. Ancak bu inançların insanın acziyetini gidermede yetersiz kalmaları üzerine, insan düşüncesi zamanla daha yüksek bir mükemmellik tasavvuru olan Allah inancını meydana getirmiştir.
Baha Tevfik'e göre ruh, metafizik ve ebedî bir varlık değildir, bedenimizin nitelik ve işlevlerinin toplamıdır. Tanrı'yı, insanın kendi benliğini düşünerek yarattığı hayâlî bir varlık olarak kabul eden Baha Tevfik, evreni kozmolojik olarak açıklayabilmek için Tanrı'nın yerine Tanrısal nitelikler atfettiği doğayı geçirmektedir. Biyolojik-evrimci bir materyalist olan Baha Tevfik, insanların hayvanlardan, hayvanların bitkilerden, bitkilerin de protoplazmadan evrimleşerek türedikleri görüşündedir.