“Bu kitap bir aşk hikâyesidir, çünkü benim tanımımda aşk, insanın sonuçlarını hiç umursamadan kendisini tepenin doruğundan boşluğa fırlatmasıdır. Gülnar Önay aynen böyle yapmıştır.”
-Haluk Şahin
Herkes doğayı çok sevdiğini söyler, ama onu bir manzara olarak görmenin ötesine geçip gerçekten özümsemeyi başarmak, şehrin konforunu terk edip doğanın koynunda yaşayabilmek
büyük bir cesaret ister.
Bu kitaptaki şehirli kadın, aldığı bir anlık kararla kente dair ne varsa her şeyi geride bırakıp Bodrum’un kırsalında bir bahçe kurar, hem de bildiği bitki adlarının sayısı bir elin
parmaklarını geçmezken.
Doğa ona bir bahçe kurmayı öğretir. Ve o bahçenin içinde, yaşamın sadeliği ve dengesi, yalnızlığın ilhamı ve üretkenliği, sabır ve sakinlik, yaş almanın bilgeliği, hatta belki de
mutluluğun gerçek sırrı saklıdır...
Çünkü bir bahçe yaşamın ta kendisidir; bir tohum içinde yaşamın kaynağını taşır, gün en güzel kış akşamlarında batar ve az geçilmiş patikalar “harikalar diyarına” açılabilir.
“Bu kitap bir aşk hikâyesidir, çünkü benim tanımımda aşk, insanın sonuçlarını hiç umursamadan kendisini tepenin doruğundan boşluğa fırlatmasıdır. Gülnar Önay aynen böyle yapmıştır.”
-Haluk Şahin
Herkes doğayı çok sevdiğini söyler, ama onu bir manzara olarak görmenin ötesine geçip gerçekten özümsemeyi başarmak, şehrin konforunu terk edip doğanın koynunda yaşayabilmek
büyük bir cesaret ister.
Bu kitaptaki şehirli kadın, aldığı bir anlık kararla kente dair ne varsa her şeyi geride bırakıp Bodrum’un kırsalında bir bahçe kurar, hem de bildiği bitki adlarının sayısı bir elin
parmaklarını geçmezken.
Doğa ona bir bahçe kurmayı öğretir. Ve o bahçenin içinde, yaşamın sadeliği ve dengesi, yalnızlığın ilhamı ve üretkenliği, sabır ve sakinlik, yaş almanın bilgeliği, hatta belki de
mutluluğun gerçek sırrı saklıdır...
Çünkü bir bahçe yaşamın ta kendisidir; bir tohum içinde yaşamın kaynağını taşır, gün en güzel kış akşamlarında batar ve az geçilmiş patikalar “harikalar diyarına” açılabilir.