Bahçemde Bir Gül Açtı

Stok Kodu:
9786257157438
Boyut:
16x23
Sayfa Sayısı:
403
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%30 indirimli
600,00TL
420,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 51,33TL
KARGO BEDAVA
Temin süresi 2-5 gündür.
9786257157438
1326252
Bahçemde Bir Gül Açtı
Bahçemde Bir Gül Açtı
420.00

Nevres Vacit, kardeşine; ihtiyarlığın kadere razı oluşundan bahsederken bir ayıp gibi saklamak istiyordu. Çünkü kadere rızadaki feragat; bir bağış, kendiliğinden bir bahşediş, bir isyandı. İsyanda işte bu feragatin asaleti yoktu. İhtiyarlık hırsı denilen hayata tırnaklarını takıp, sonuna kadar didişmek, çırpınmak gibi neticesiz, hatta acınacak bir direnişten, ayak direyişten başka bir şey değildi.
Hürrem Hakkı ise, ihtiyarlığı üzerine kondurmamasına rağmen, kuvvetin nerede başlayıp, nerede bittiğini biliyordu. O, yalnız burnunun ucuna konacak sinekleri avlamaya razı olmuş, yorgun, yaşlı köpekler gibi idi. Ürkütmemek, hatta ölü, leş hissini vermek şarttı.
Rasih Nevres, iki ihtiyarın tutmak istediği iki ayrı yolu görüyordu.
Fakat ikisinin de sendelemeden, hatta düşmeden yürüyebilecekleri çok şüpheli idi. 
Acaba, hangisi daha çok ümit besliyordu. Nevres Vacit, romanı ile bir hak kazandığına emindi, ümitlenebilirdi. Lâkin Hürrem Hakkı?
Zarafeti ile Belma’yı, etkilediğine, etki edeceğine emindi, onun da ümide düşmek hakkı idi!
Rasih Nevres, Belma’nın biraz evvel söylediklerini düşündükçe, babasıyla amcasına ne derece acımak lazım geldiğine şaşırıyordu. Hatta acımak da kâfi değildi. İki ihtiyarı, kollarından tutup sarsmalı, hakikatin acılığını ve dehşetini anlatmalı idi.
Belma’nın hırsı, ateşi, bu iki yorgun ve halsiz ihtiyarı bir darbede yere serer, öldürür, bir anda yok ederdi. Hem de onların, kendi hayallerindeki planlarından, düşündüklerinden bir tanesini, en küçüğünü uygulama imkanı ve ihtimalini bırakmadan…

Nevres Vacit, kardeşine; ihtiyarlığın kadere razı oluşundan bahsederken bir ayıp gibi saklamak istiyordu. Çünkü kadere rızadaki feragat; bir bağış, kendiliğinden bir bahşediş, bir isyandı. İsyanda işte bu feragatin asaleti yoktu. İhtiyarlık hırsı denilen hayata tırnaklarını takıp, sonuna kadar didişmek, çırpınmak gibi neticesiz, hatta acınacak bir direnişten, ayak direyişten başka bir şey değildi.
Hürrem Hakkı ise, ihtiyarlığı üzerine kondurmamasına rağmen, kuvvetin nerede başlayıp, nerede bittiğini biliyordu. O, yalnız burnunun ucuna konacak sinekleri avlamaya razı olmuş, yorgun, yaşlı köpekler gibi idi. Ürkütmemek, hatta ölü, leş hissini vermek şarttı.
Rasih Nevres, iki ihtiyarın tutmak istediği iki ayrı yolu görüyordu.
Fakat ikisinin de sendelemeden, hatta düşmeden yürüyebilecekleri çok şüpheli idi. 
Acaba, hangisi daha çok ümit besliyordu. Nevres Vacit, romanı ile bir hak kazandığına emindi, ümitlenebilirdi. Lâkin Hürrem Hakkı?
Zarafeti ile Belma’yı, etkilediğine, etki edeceğine emindi, onun da ümide düşmek hakkı idi!
Rasih Nevres, Belma’nın biraz evvel söylediklerini düşündükçe, babasıyla amcasına ne derece acımak lazım geldiğine şaşırıyordu. Hatta acımak da kâfi değildi. İki ihtiyarı, kollarından tutup sarsmalı, hakikatin acılığını ve dehşetini anlatmalı idi.
Belma’nın hırsı, ateşi, bu iki yorgun ve halsiz ihtiyarı bir darbede yere serer, öldürür, bir anda yok ederdi. Hem de onların, kendi hayallerindeki planlarından, düşündüklerinden bir tanesini, en küçüğünü uygulama imkanı ve ihtimalini bırakmadan…

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat