Bahçıvan'ın Ölümü

Stok Kodu:
9786256043305
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
406
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%29 indirimli
358,00TL
254,18TL
Taksitli fiyat: 9 x 31,07TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786256043305
1337303
Bahçıvan'ın Ölümü
Bahçıvan'ın Ölümü
254.18

Armağan Barışgül

Çelikhan’ın Köseuşağı köyünde doğdu. İlköğrenimini köyünde, orta ve lise öğrenimini Adana’da yaptı. Çukurova Üniversitesi/Antakya Smıf Öğretmenliği bölümünden ayrıldı. Çerkezköy’ de bir tekstil fabrikasmda işçi olarak çalışmaktadır. Güneş Düştü Denize (Şiir), Mezopotamya’nın Kalbi (Şiir), Nemrut’ta Güneşin Doğuşu (Roman), Denizlerin Ağıdı (Şiir) ve Atölye (Roman) kitapları yayınlanmış bulunmaktadır.

Okul yüzü görmeyen, ana dili Kürdîyi su gibi akıcı konuşan resmî dil Türkçeyi ise çat pat konuşup meramını ifade edebilen Cevat Bahçıvan, evliliğinin üzerinden daha bir yıl geçmeden Hamik’in en alt kısmında bulunan baba evinin bir adım ötesinde ılık bir bahar sabahı ham toprağa kazmayı vurdu. Başını sokacak evinin temelini heyecanla attı. O, toprağı kazmayla kazıp kürekle atmaktayken taze gelin eşi Meryem yanı başında durmakta, gözlerinin içine bakmakta eşsiz çalışkanlığını gıpta ile izlemekteydi; yere çömelmiş, sarı al eteği yere yamanmış, kar beyazı ketenin örtündüğü kırmızı fesine dolamış sürmeli çitinin kuşattığı açık tenli güzel yüzü bir sevinç pınarıydı. Burnunun tepesinin ortasındaki açık kahverengindeki ben onun nişanesiydi. Semsûr yöresi kadınlarının başına koyup sardığı kofînin binlerce yıllık bir mazisi vardı.

Armağan Barışgül

Çelikhan’ın Köseuşağı köyünde doğdu. İlköğrenimini köyünde, orta ve lise öğrenimini Adana’da yaptı. Çukurova Üniversitesi/Antakya Smıf Öğretmenliği bölümünden ayrıldı. Çerkezköy’ de bir tekstil fabrikasmda işçi olarak çalışmaktadır. Güneş Düştü Denize (Şiir), Mezopotamya’nın Kalbi (Şiir), Nemrut’ta Güneşin Doğuşu (Roman), Denizlerin Ağıdı (Şiir) ve Atölye (Roman) kitapları yayınlanmış bulunmaktadır.

Okul yüzü görmeyen, ana dili Kürdîyi su gibi akıcı konuşan resmî dil Türkçeyi ise çat pat konuşup meramını ifade edebilen Cevat Bahçıvan, evliliğinin üzerinden daha bir yıl geçmeden Hamik’in en alt kısmında bulunan baba evinin bir adım ötesinde ılık bir bahar sabahı ham toprağa kazmayı vurdu. Başını sokacak evinin temelini heyecanla attı. O, toprağı kazmayla kazıp kürekle atmaktayken taze gelin eşi Meryem yanı başında durmakta, gözlerinin içine bakmakta eşsiz çalışkanlığını gıpta ile izlemekteydi; yere çömelmiş, sarı al eteği yere yamanmış, kar beyazı ketenin örtündüğü kırmızı fesine dolamış sürmeli çitinin kuşattığı açık tenli güzel yüzü bir sevinç pınarıydı. Burnunun tepesinin ortasındaki açık kahverengindeki ben onun nişanesiydi. Semsûr yöresi kadınlarının başına koyup sardığı kofînin binlerce yıllık bir mazisi vardı.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat