Bu kitapta, bir demistifikasyon hareketi olarak işaretlenen din sosyolojisi sahasında yapı ve fail arasındaki dikotomi anlaşılmaya çalışılmaktadır. Yapı ve failin diyalektikleştikçe kavranmasına olanak tanıyan niteliği, birimleri, birbirine karışmayan, münferit ve ilişkisel olmadan da çözülemeyecek bir noktaya getirmektedir. Diyalektik her daim, yabancılaşmadan kurtaran ve fakat tekrarlanabilen bir yabancılaşmanın olasılıklarını da içinde taşıyan bir üretme biçimidir. Temel mesele, duvarları örülü yapıyı ve içindeki faili çözümlemek; bir manada, taş ile kemer arasındaki bütünsel ilişkiyi görebilmektir. Taşlar yoksa kemer de yoktur, fail yoksa yapı da yoktur. Fail de yapı da birbirine indirgenemeyecek parçalardır. Biri diğerinden daha kıymetli veya üstün veya daha güçlü değildir; sadece ilişkiseldir.
Bu kitapta, bir demistifikasyon hareketi olarak işaretlenen din sosyolojisi sahasında yapı ve fail arasındaki dikotomi anlaşılmaya çalışılmaktadır. Yapı ve failin diyalektikleştikçe kavranmasına olanak tanıyan niteliği, birimleri, birbirine karışmayan, münferit ve ilişkisel olmadan da çözülemeyecek bir noktaya getirmektedir. Diyalektik her daim, yabancılaşmadan kurtaran ve fakat tekrarlanabilen bir yabancılaşmanın olasılıklarını da içinde taşıyan bir üretme biçimidir. Temel mesele, duvarları örülü yapıyı ve içindeki faili çözümlemek; bir manada, taş ile kemer arasındaki bütünsel ilişkiyi görebilmektir. Taşlar yoksa kemer de yoktur, fail yoksa yapı da yoktur. Fail de yapı da birbirine indirgenemeyecek parçalardır. Biri diğerinden daha kıymetli veya üstün veya daha güçlü değildir; sadece ilişkiseldir.