“Geçirdiğimiz felâketler, her an tehdidi altında bulunduğumuz muhâtaralar bize öğretmiş olabilmelidir ki efrâdın ayrı ayrı refah ve saadetinden evvel umum vatanın hârici tehlikelere karşı masûniyyet ve mahfûziyyeti mühimdir... ”
Ahmed Cevad
Oku, Ağla, Düşün ve Uyan! ifadeleriyle başlayan ve özellikle Osmanlı Türklerinin Balkanlarda uğradıkları mezalimden çıkarılacak dersleri vurgulayan bu eser, basit bir “propaganda” çabası olarak görülemez. Aksine, ‘millî bir şuur ve hafıza inşâsı’ olarak değerlendirmek, yakın geçmişten yükselen bir ihtâr belgesi olarak görmek daha yerinde olacaktır.
“Geçirdiğimiz felâketler, her an tehdidi altında bulunduğumuz muhâtaralar bize öğretmiş olabilmelidir ki efrâdın ayrı ayrı refah ve saadetinden evvel umum vatanın hârici tehlikelere karşı masûniyyet ve mahfûziyyeti mühimdir... ”
Ahmed Cevad
Oku, Ağla, Düşün ve Uyan! ifadeleriyle başlayan ve özellikle Osmanlı Türklerinin Balkanlarda uğradıkları mezalimden çıkarılacak dersleri vurgulayan bu eser, basit bir “propaganda” çabası olarak görülemez. Aksine, ‘millî bir şuur ve hafıza inşâsı’ olarak değerlendirmek, yakın geçmişten yükselen bir ihtâr belgesi olarak görmek daha yerinde olacaktır.